Normalde anne ve babamızın bize muhtaç olacağı aklımıza gelmez. Yaşam planlamamızda onlar için ayrı zaman, para ve olanak ayırmak gerektiğini düşünmeyiz bile. Kendi yaşam koşullarımız ve sorunlarımızla uğraşmaktan bu konuya sıra bile gelmez. Oysa ki, onların da yaşlandığı bir gerçektir ve ve ilerleyen yaşlarıyla birlikte gereksinimleri ve bu durumun yarattığı sorunlar hayatımızın bir parçası olur.
50 yaş üzerindeki insanların % 90’ının kronik bir problemi mevcut. İlaveten bu kişilerin % 80’inin de birden fazla sorunu var. Dolayısıyla, henüz bir kronik sorununuz bulunmasa bile olması ihtimali büyük. Yaşlanmayla gelen sorunlar ve onları engellemek için yapabilecekleriniz de var.
Yaşın ilerlemesini önlemek mümkün değildir, ancak ilerleyen yaşla birlikte gelen problemleri önlemek veya geciktirmek mümkündür. Bunun için sağlıklı yaşam koşullarına dikkat etmek genellikle yeterlidir.
Yaşamın herkes için bir sonu var ve bunun ne zaman olacağı belli değil. Yaşamın sonu birdenbire veya yavaş yavaş gelebilir. Ancak, yaşlanan ebeveynler için bu sonun bir zaman sonra geleceği kuşkusuz. Bu son için hazırlanmak her anlamdaki yıpranmanızı büyük ölçüde azaltacaktır.
Yukarıda yazılanları uygulamak, yaş ilerledikçe sağlığı korumanın ana yapıtaşlarını oluşturur. Şimdiye kadar bunları uygulamadıysanız bile, başlamak için hiç bir zaman geç değildir. Unutmayın, sağlıklı olmakla hasta olmamak birbirinden çok farklı kavramlardır.