Hipertansiyonda besin destekleri

Hipertansiyonda besin destekleri

Paylaşın!

Sağlıklı yaşam ve kalp damar sağlığı için çok önemli bir tehdit oluşturan hipertansiyonda besin destekleri olumlu veya olumsuz etki edebilir.

Besin destekleri vitaminler, mineraller, otlar veya diğer bitkiler, amino asitler (proteinin yapı taşları) veya bu maddelerin parçaları olabilir. Hap, kapsül, tablet veya sıvı formda olabilirler. Beslenmeyi tamamlarlar ve yiyeceklerin yerine geçtikleri düşünülmemelidir.

Diyete bir besin desteği eklemek sağlığı birçok yönden iyileştirmeye yardımcı olabilir. Yüksek veya düşük kan basıncı varsa, bunu düzenlemeye yardımcı olmak için kullanılabilecek besin destekleri vardır. Ancak bunların ilaç yerine geçmediği unutulmamalıdır. Bazı besin destekleri belirli ilaçlarla etkileşime girebileceğinden, bir takviye almaya başlamadan önce her zaman doktora danışmak gerekir.

Bir takviye sağlıksız beslenme alışkanlıklarını telafi edemez, ancak bazen sağlıklı beslenme alışkanlıkları olan insanlar bile ihtiyaç duydukları tüm meyve, sebze ve diğer sağlıklı yiyecekleri almakta zorlanırlar. Besin destekleri boşlukları doldurmaya yardımcı olabilir.

Hipertansiyonda besin destekleri konusunu daha yakından incelemeye önce olumlu etkileri olanlarla başlayalım:

Magnezyum: Magnezyum, kan basıncının düzenlenmesi de dahil olmak üzere birçok vücut fonksiyonu için kritik öneme sahip bir mineraldir. Araştırmalar, magnezyum takviyelerinin kan damarlarının gevşemesine yardımcı olan bir sinyal molekülü olan nitrik oksit üretimini artırarak kan basıncını düşürmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir. 11 randomize çalışmanın incelenmesi, ortalama 3,6 ay boyunca günde 365-450 mg alınan magnezyumun kronik tıbbi rahatsızlıkları olan kişilerde kan basıncını önemli ölçüde düşürdüğünü ortaya koymuştur. Bir başka incelemede, 200.000’den fazla kişiyle yapılan 10 çalışma gözden geçirilmiş ve diyetle daha fazla magnezyum alımının ilk etapta yüksek tansiyona karşı koruma sağlayabileceğini öne sürmüştür. Diyetle alınan magnezyumdaki günlük her 100 mg’lık artış, yüksek tansiyon riskinde %5’lik bir azalmayla ilişkilendirilmiştir.

D Vitamini: Araştırmalar, yüksek tansiyonu olan kişilerin bu rahatsızlığı olmayanlara göre daha düşük D vitamini seviyelerine sahip olma eğiliminde olduğunu göstermektedir. Çalışmalar ayrıca kandaki yüksek D vitamini seviyelerinin yüksek tansiyona karşı korunmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir. 300,00’den fazla kişiyle ilgili verilerin incelenmesi sonucunda, en yüksek D vitamini seviyesine sahip olanlarda, en düşük seviyeye sahip olanlara kıyasla hipertansiyon riskinin %30’a kadar azaldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, yüksek tansiyonu olan kişiler D vitamini seviyelerini kontrol ettirmeli ve buna göre takviye almalıdır.

B vitaminleri: Bazı B vitaminleri kan basıncı seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir. Örneğin, B2 vitamini (riboflavin) takviyelerinin, yüksek tansiyonu daha olası hale getiren metilentetrahidrofolat redüktaz (MTHFR) gen mutasyonları olan yetişkinlerde tansiyonu düşürmeye yardımcı olduğu gösterilmiştir. Folik asit ve folat takviyeleri kalp hastalığı olan kişilerde kan basıncını da düşürebilir. Ayrıca, genç yetişkinlik döneminde daha yüksek folat alımı, yaşamın ilerleyen dönemlerinde bu duruma karşı koruma sağlayabilir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar B6 vitamini takviyelerinin de aynı şekilde yüksek tansiyonu düşürdüğünü öne sürse de insanlar üzerinde yapılan araştırmalar yetersizdir.

Potasyum: Potasyum, kan basıncını düzenlemek için en iyi bilinen besin takviyesi olabilir. Çalışmalar, gıda veya takviye yoluyla alımı artırmanın yüksek tansiyon seviyelerini düşürmeye yardımcı olduğunu göstermektedir. Potasyum, idrar yoluyla sodyum atılımını teşvik ederek ve kan damarlarının gevşemesine yardımcı olarak çalışır. 23 çalışmanın incelendiği bir derlemede, potasyum takviyeleri, plasebo ile karşılaştırıldığında kan basıncında mütevazı ancak önemli bir düşüş sağlamıştır. Diğer incelemeler, bu takviyelerin güvenli ve etkili olduğunu, ancak bu etkinin en çok yüksek sodyumlu diyet uygulayan yüksek tansiyonlu kişilerde görüldüğünü belirtmektedir.

Koenzim Q10 (CoQ10): Koenzim Q10, vücut tarafından üretilen ve belirli gıdalarda bulunan vitamin benzeri bir moleküldür ve takviye olarak alındığında kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir. 17 çalışma üzerinde yapılan bir incelemede, CoQ10 takviyelerinin sistolik kan basıncını önemli ölçüde düşürdüğü bulunmuştur. Bununla birlikte, diğer çalışmalardan elde edilen sonuçlar net değildir. Bu nedenle daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

L-arginin: L-arginin, takviye olarak alındığında kan basıncı seviyelerini düşürebilen bir amino asittir. L-arginin takviyelerinin, yüksek seviyelerde olan kişilerde toplam kan basıncını ve yüksek seviyelerde olan hamile kadınlarda diyastolik kan basıncını önemli ölçüde azalttığını gösterilmiştir. Aynı inceleme, L-arginin takviyelerinin kan damarı fonksiyonunu ve kan akışını önemli ölçüde iyileştirdiğini de ortaya koymuştur.

C Vitamini: C vitamini, vücudunuzun birçok önemli süreç için ihtiyaç duyduğu suda çözünen bir besindir. Çalışma sonuçları karışık olsa da, son araştırmalar C vitamini takviyelerinin kan basıncını düşürmeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Yüksek tansiyonu olan kişilerde yapılan 8 çalışmanın gözden geçirilmesinde, günde 300-1.000 mg C vitamini almanın kan basıncı seviyelerini önemli ölçüde düşürdüğü görülmüştür. Araştırmalar ayrıca, bu vitaminin kan seviyeleri düşük olan kişilerin, optimal C vitamini seviyelerine sahip olanlara göre yüksek tansiyon riskinin daha fazla olduğunu göstermektedir.

Pancar: Sporcular genellikle egzersiz performansını artırmak için pancar takviyesi alırlar çünkü bu kök sebze kaslara kan akışını ve oksijen iletimini artırır ve kan basıncını düşürür. Örneğin, 11 çalışma üzerinde yapılan bir inceleme, pancar suyunun bu rahatsızlığı olan ve olmayan kişilerde kan basıncı seviyelerini düşürdüğünü ortaya koymuştur.

Sarımsak: Sarımsak, düşük kan basıncı ve kalp hastalığı riski de dahil olmak üzere çeşitli faydalarla bağlantılıdır. Diyete sarımsak eklemek, kan basıncını doğal yollarla düşürmeye yardımcı olabilir. 12 çalışmanın gözden geçirilmesinde, sarımsak takviyeleri sistolik ve diyastolik kan basıncını sırasıyla ortalama 8,3 mmHg ve 5,5 mmHg azaltmıştır. Araştırmacılar, bu azalmanın felç, kalp krizi ve koroner arter hastalığı riskini %40’a kadar azaltmaya yardımcı olabileceğini tahmin etmektedir.

Omega 3 yağ asitleri: Omega 3 yağ asitleri, kan lipit seviyelerini, enflamasyonu ve yüksek tansiyonu azaltarak kalp sağlığını iyileştirebilir. Çalışmalar, yüksek tansiyonu olanların yüksek doz balık yağı takviyelerinden faydalanabileceğini göstermektedir. Bir incelemede, balık yağı takviyeleri de dahil olmak üzere omega-3 yağları EPA ve DHA’nın alınması, ilaç kullanmayan yüksek tansiyonlu kişilerde sistolik ve diyastolik kan basıncında sırasıyla 4,51 ve 3,05 mmHg’lik önemli düşüşlere yol açmıştır. Dahası, araştırmalar kandaki yüksek omega-3 seviyelerinin yüksek tansiyona karşı koruma sağlayabileceğini belirtmektedir.

Probiyotikler: Probiyotikler bağırsaklarınızda doğal olarak bulunan faydalı bakterilerdir. Bu bakterileri içeren takviyeler, düşük kan basıncı da dahil olmak üzere çok sayıda sağlık yararı ile bağlantılıdır. Dokuz çalışmanın incelendiği bir derlemede, probiyotik takviyeleri kontrol gruplarına kıyasla kan basıncı seviyelerini önemli ölçüde düşürmüştür. Ancak araştırmacılar, birden fazla probiyotik suşu alındığında, takviyeler 8 hafta veya daha uzun süre alındığında ve günlük doz 10 milyar koloni oluşturan birimden (CFU) fazla olduğunda tedavinin daha etkili olduğunu belirtmişlerdir. Başka bir inceleme probiyotik takviyelerinin, kontrol gruplarıyla karşılaştırıldığında, hipertansiyonlu kişilerde kan basıncını önemli ölçüde azalttığını bulmuştur.

Melatonin: Melatonin, vücut tarafından üretilen ve takviye olarak da kullanılabilen bir hormondur. Bu takviyeler popüler olarak uykuyu teşvik etmek için kullanılsa da, diğer sağlık yararları ile de ilişkilidir. Örneğin, çalışmalar melatonin takviyelerinin hipertansiyonlu olan kişilerde kan basıncını azaltabileceğini göstermektedir. Yapılan 5 çalışmanın incelenmesi, melatonin takviyelerinin kontrol gruplarına kıyasla kan basıncı seviyelerinde önemli düşüşler sağladığını göstermiştir. Başka bir çalışma, düşük melatonin üretiminin kadınlarda yüksek tansiyon için bir risk faktörü olabileceğini öne sürmüştür.

Yeşil çay: Yeşil çay, sağlıklı kan basıncı seviyeleri de dahil olmak üzere çeşitli etkileyici sağlık yararları ile ilişkilidir. 24 çalışmanın gözden geçirilmesi, yeşil çay takviyesi almanın veya 3-16 hafta boyunca yeşil çay içmenin, yüksek seviyelerde olan ve olmayan kişilerde kan basıncını önemli ölçüde azalttığını göstermiştir. Bu sonuçlar umut verici olsa da, daha büyük, uzun vadeli çalışmalar gereklidir.

Zencefil: Araştırmalar, yüksek doz zencefil takviyelerinin yüksek tansiyonu düşürmeye yardımcı olabileceğini göstermektedir. 6 çalışmanın gözden geçirildiği bir incelemede, 50 yaş ve altındaki kişilerde zencefil takviyelerinin 8 haftaya kadar olan süreyle günde 3 gram veya daha fazla dozda alınmasının kan basıncını önemli ölçüde düşürdüğü bulunmuştur. Metabolik sendromu olan 37 kişide yapılan 12 haftalık bir çalışmada da, günde 2 gram zencefil tozu almak, plaseboya kıyasla kan basıncı, trigliserit ve açlık kan şekeri seviyelerini önemli ölçüde düşürmüştür.

Ancak, hipertansiyonda besin destekleri her zaman yararlı değildir. Bazı bitkisel takviyeler kan basıncını olumsuz etkiler ve yükseltebilir. Aşağıdaki besin desteklerinin kan basıncını belirgin şekilde artırabileceği ve hatta ciddi sorunlara yol açabileceği bulunmuştur:

Hipertansiyonda besin destekleri kan basıncının kontrolünü kolaylaştırsa da, bunların tedavi edici olarak ne kadar etkili oldukları bilinmemektedir. Hipertansiyonda besin destekleri; uygun ilaç tedavisinin ve diyet, egzersiz, uyku,kilo verme, tuz kısıtlaması, sigara ve alkolden uzak durmak ve stres yönetimi gibi yaşam tarzı değişikliklerinin önemini azaltmaz veya onların yerine geçmez.

Tüm takviyeler güvenli değildir. Bir takviyenin veya bitkinin güvenliğinden emin değilseniz, doktorunuzla konuşun.
Bir besin takviyesi kullanıyorsanız veya bir besin takviyesini geleneksel tıbbi tedavinizle birleştirmeyi düşünüyorsanız bunu her zaman doktorunuza söyleyin. Geleneksel tıbbi tedavinizden vazgeçip sadece bir besin takviyesine güvenmek güvenli olmayabilir. Bu durum özellikle hamile veya emziren kadınlar için önemlidir.

Geleneksel ilaçlar gibi, besin takviyeleri de yan etkilere neden olabilir, alerjik reaksiyonları tetikleyebilir veya reçeteli ve reçetesiz ilaçlarla veya aldığınız diğer takviyelerle etkileşime girebilir. Bir yan etki veya başka bir ilaç veya takviye ile etkileşim, diğer sağlık koşullarını daha da kötüleştirebilir.

Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.

Randevu alın