Eğer küf toksisitesinin getirdiği sorunlardan korunmak istiyorsanız, sadece yaşadığınız çevrede küften kaçınmak yetmez, ilaveten düşük küflü diyet de gerekir.
Siz veya sevdiğiniz biri toksik küfe maruz kalmanın getirdiği zorlu ve çoğu zaman yaşamı değiştiren yan etkilerle mücadele ediyorsanız, iyileşme yolculuğunun uzun ve sıkıcı olabileceğini bilirsiniz. Ancak neyse ki, vücudunuzun küfle ilgili hastalıklardan arınmasına ve iyileşmeye başlamasına yardımcı olabilecek güçlü bir silahınız var. Bu gizli silah tam olarak nedir? Diyetiniz – ya da daha spesifik olarak, düşük küflü diyet. Bu yazıda, düşük küflü diyetin tam olarak ne olduğunu ve küf toksisitesinden iyileşmeye başlamak için bunu nasıl uygulayabileceğinizi inceleyeceğiz.
Küf hastalığının tedavisi iki yönlü kapsamlı bir yaklaşım gerektirir. İlk adım, kendinizi maruziyet kaynaklarından uzaklaştırmaktır. Küf hastalığının tedavisinde ikinci adım ise, vücudunuza iyileşmesi ve detoks yapmaya başlaması için ihtiyaç duyduğu desteği vermektir. Vücudunuzun küften detoks yapmasına yardımcı olmanın en güçlü yollarından biri de düşük küflü bir diyet uygulamaktır.
Düşük küf diyeti, vücudunuzun küf hastalığından iyileşmesini dört şekilde desteklemek için tasarlanmıştır:
- Potansiyel olarak kontamine olmuş gıda kaynaklarına maruz kalmanızı sınırlandırarak mikotoksinlerin vücudunuzda birikmesini önler.
- Küfe maruz kalmanın neden olduğu besin eksikliklerini ve dengesizliklerini gidermeye odaklanır.
- Bağışıklık sisteminizi baskılayan enflamatuar gıdaları en aza indirerek vücudunuzun bağışıklık fonksiyonunu ve kendini onarma yeteneğini artırır.
- Kandida ve mayayı besleyen rafine karbonhidratlara maruz kalmayı azaltır.
Şimdi düşük küflü bir diyet uygulamanın tam olarak neye benzediğini inceleyelim.
Kaçınmak gereken gıdalar
Düşük küflü diyet uygulamak söz konusu olduğunda, şeker ve katkı maddeleriyle dolu gıdalardan kesinlikle kaçınmak gerekir. Bunlar mantar gelişimini körükler ve semptomları daha da kötüleştirebilir. Ayrıca küf bulaşmış olmasıyla ünlü gıdalardan da kaçınmak gerekir.
Bunu basitleştirmek için, bunları aşağıdaki üç kategoriye ayırmak kullanışlı bir yoldur:
Şekerli Gıdalar
Şekerler, kandida veya küf için birincil yakıt kaynaklarından biridir. Özellikle şeker sinsi olabilir çünkü birçok farklı isimle anılabilir ve “sağlıklı” olduğunu düşündüğünüz gıdalarda bile beklemediğiniz yerlerde gizlenmiş olabilir. Bu nedenle, düşük küf diyetini uygularken şunlardan kaçınmalısınız:
- Sofra şekeri
- Glikoz
- Laktoz
- Fruktoz
- Mannitol
- Sorbitol
- Bal
- Akçaağaç şurubu
- Pekmez
- Şeker
- Unlu mamuller
Bazı meyveler de yüksek şeker içeriğine sahiptir ve küften detoks yaparken bunlardan kaçınılmalıdır. Bunlar şunları içerir:
- Ananas
- Mango
- Muz
- Kavun
- Portakal
- Üzüm
- Kurutulmuş meyveler ve meyve suları
Şeker tipik olarak mantar gelişimine katkıda bulunan en büyük diyet suçlusu olsa da, hızlı emilen karbonhidratlar ve insan yapımı katkı maddeleri de küf gelişimini teşvik edebilir – bu da bizi kaçınılması gereken bir sonraki gıda kategorimize götürür.
Paketlenmiş ve İşlenmiş Gıdalar
İşlenmiş ve önceden paketlenmiş gıdalar neredeyse her zaman şekerler, basit karbonhidratlar ve/veya vücutta mantar oluşumunu körükleyecek katkı maddeleri içerir. Bunlardan uzak durmak gerekir.
- Konserve gıdalar
- Hazır çorbalar
- Hazır soslar
- Hazır yemekler
- Kahvaltılık gevrekler
- Dondurulmuş hazır gıdalar
- Turşu ve tarhana gibi mayalanmış yiyecekler
- İşlenmiş içecekler: Alkolsüz içecekler, meyve suları, aromalı su, enerji içecekleri
- Sirke, mayonez, salata sosları, soya sosu, hardal, çeşni karışımları gibi lezzet artırıcılar
Herhangi bir ürünü satın almadan önce içindekiler listesini okuma alışkanlığı edinmeye çalışın. Beşten fazla içeriği varsa veya tanımadığınız şeylerle doluysa – düşük küf diyetindeyken bunlardan kaçınmak en iyisidir.
Küf ve Maya İçeren Gıdalar
Küfün vücudunuza girmesini önlemeye veya zaten maruz kaldığınız küfü öldürmeye çalışıyorsanız, küf veya mantar bulunan ürünlerden her zaman uzak durmalısınız. Bazı örnekler şunlardır:
- Peynir ve ekşi süt ürünleri: Yoğurt, ayran, peynir, krema, kaymak
- Kuruyemişler: Yer fıstığı, kaju fıstığı, ceviz, brezilya fıstığı
- Kurutulmuş meyve: Kuru üzüm, kayısı, kuru erik, incir, hurma vb.
- Tahıllar: Buğday, pirinç, yulaf
- Paketlenmiş ve tütsülenmiş etler: Sosisler, sosisli sandviçler, konserve sığır eti, pastırma, tütsülenmiş balık, jambon, salam
- Yenilebilir mantarlar
- Alkollü içecekler: Bira, şarap, elma şarabı, likör, viski, cin, rom, tekila vb.
Tercih edilmesi gereken gıdalar
Düşük küflü diyet uygulamak o kadar da siyah ve beyaz değildir. Tamamen kaçınmanız gereken bazı yiyecekler vardır, bazılarını ölçülü olarak yiyebilirsiniz ve bazılarını da serbestçe yiyebilirsiniz. Kaçınmanız gereken gıdaları zaten ele aldık, şimdi de düşük küf diyetinde neler yiyebileceğinize bakalım.
Ölçülü Olarak Yenebilecek Yiyecekler
Düşük küf diyetine ölçülü olarak dahil edebileceğiniz gıdalar şunlardır:
- Glutensiz tahıllar: Kahverengi pirinç, kinoa, karabuğday, darı, teff, sertifikalı glutensiz yulaf
- Nişastalı sebzeler ve baklagiller: Mısır, patates, fasulye, bezelye, mercimek, tatlı patates, kabak, şalgam, yaban havucu
- Düşük şekerli meyveler: Çilek, elma, armut, şeftali, avokado
Bu gıdaları ara sıra diyetinize dahil etmenizde bir sakınca yoktur, ancak öğünlerinizin çoğunu bir sonraki kategorideki gıdalar etrafında oluşturmayı deneyin.
Serbestçe Yenebilecek Gıdalar
Düşük küflü bir diyet uygularken tükettiğiniz gıdalar söz konusu olduğunda, kalite önemlidir.
Et satın alırken organik, merada yetiştirilmiş ve otla beslenmiş seçenekleri tercih edin. Balık ve deniz ürünleri söz konusu olduğunda, doğada avlanmış olan yüzey balıklarını seçin ve dip veya kültür balıklarından kaçın. Ve her türlü ürün söz konusu olduğunda, her zaman sertifikalı organik olanları tercih edin.
Şimdi düşük küf diyetindeyken istediğiniz kadar tüketmekte özgür olduğunuz gıdaların listesine geçelim:
- Kümes hayvanları (sadece merada yetiştirilmiş, organik): Tavuk, yumurta, hindi, bıldırcın, sülün
- Balık (sadece yabani olarak yakalanmış akıntı veya yüzey balıkları): Palamut, lüfer, hamsi, istavrit, sardalya, karagöz, mercan vb.
- Etler (sadece otla beslenenler): Sığır, keçi, kuzu, yabani av hayvanları
- Çiğ kuruyemiş ve tohumlar: Ay çekirdeği, kabak çekirdeği, keten tohumu, chia tohumu, badem, ceviz, susam
- Yapraklı yeşillikler: Marul, lahana, kara lahana, ıspanak, roka, kırmızı lahana, diğer salata yeşillikleri
- Kök sebzeler: Havuç, kereviz, yerelması, pancar
- Diğer sebzeler: Salatalık, brüksel lahanası, kuşkonmaz, enginar, brokoli, karnabahar, dolmalık biber, kabak, patlıcan, balkabağı, taze fasulye
- Baharatlar: Tarçın, kırmızı biber, katkısız kristal tuz, karabiber, kimyon
- Otlar: Maydanoz, kişniş, fesleğen, frenk soğanı, nane, kekik, biberiye, adaçayı, defne yaprağı vb.
- Sağlıklı yağlar: Sızma zeytinyağı, hindistan cevizi yağı, organik tereyağı, evde yapılmış sadeyağ
- İçecekler: Filtrelenmiş su, maden suyu, meyve içermeyen bitki çayları, taze sebze suyu
Öğünlerinizi bu besin açısından yoğun, bütün gıdalar etrafında oluşturmak, vücudunuzu düzgün bir şekilde iyileşmek ve detoks yapmak için ihtiyaç duyduğu besinlerle donatacaktır.
Küflü Gıdalardan Kaçınmak
Küf toksisitesi belirtileriniz varsa, buzdolabına veya markete gidip bir yemek hazırlamaya başlamadan önce, kullanmayı planladığınız tüm yiyecekleri değerlendirmeniz gerekir. Gıdalarınızdan herhangi birinde küf tespit ederseniz, hemen atın ve aşağıdaki yönergeleri izlediğinizden emin olun:
- Ürünü koklamayın. Bu solunum sorunlarına neden olabilir.
- Eğer üzeri kaplıysa ve zarar görmüyorsa, plastiğe sarın ve kapalı bir çöp kutusuna atın.
- Küflü gıdanın bulunduğu alanı iyice temizleyin.
- Küfün yayılıp yayılmadığını görmek için yakındaki gıda maddelerini kontrol edin. Meyve ve sebzelerde küfün hızla yayılabileceğini unutmayın.
Ek önlemler
Diyet küfe maruz kalmadan detoks yapmanın temelini destekleyen ana sütunlardan biri olsa da, vücudunuzda gizlenen küfü etkili bir şekilde ortadan kaldırmak için atabileceğiniz bazı ek adımlar da vardır. Düşük küf diyetini uygulamanın yanı sıra, aşağıdaki stratejileri kullanarak detoksifikasyonunuzu artırabilir ve iyileşme sürenizi önemli ölçüde kısaltabilirsiniz.
Toksin bağlayıcıları vücudunuzdaki toksinlere “bağlanarak” güvenli bir şekilde atılmalarını sağlamak üzere tasarlanmıştır. En etkili detoks bağlayıcısı genellikle aktif kömürdür.
Ayrıca, aşağıda listelenenler gibi takviyeler kullanmak detoksifikasyonu kolaylaştırmaya yardımcı olabilir:
Bu bağlayıcıları ve detoks artırıcı takviyeleri almak detoks sürecinizi hızlandırmaya yardımcı olabilir.
Küften kurtulmak ne kadar sürer?
- Bu sorunun cevabı değişir. Küf hastalığından kurtulmanızın tam olarak ne kadar süreceği üç ana faktöre bağlıdır:
Maruz Kalma Süresi: Bu, küfün sisteminizden çıkmasının ne kadar süreceğini belirleyen en büyük faktördür. Yıllar gibi uzun süreler boyunca maruz kaldıysanız, vücudunuzda küf birikmesi olması muhtemeldir. Tipik olarak, maruziyet ne kadar uzun sürerse, iyileşme süresi de o kadar uzun olur. Bu nedenle küfe maruz kalma kaynaklarını ortadan kaldırmak, küf hastalığından kurtulmanın ilk adımıdır. Küfe maruz kalma kaynaklarını ortadan kaldırmazsanız – ister çevresel ister yediğiniz gıdalar yoluyla olsun – asla tam olarak iyileşemeyebilirsiniz.
Maruziyet Türü: Tüm küflerin yaklaşık %90’ı zehirli olmadıkları için nüfusun çoğunluğunu etkilemez. Ancak mantar alerjisi olanlar için bu “zararsız” küfler bile büyük sorunlara neden olabilir. Eğer mantar alerjiniz varsa ve zehirli küflerin %10’una maruz kalacak kadar şanssızsanız, iyileşmenizin çoğu kişiden daha uzun sürmesi beklenir. Bu, mikotoksinler olarak bilinen zehirli küfler tarafından üretilen toksik metabolitler sayesindedir. Bu mikotoksinler vücudunuzda birikebilir ve zaman içinde hasara neden olabilir. Dolayısıyla, küf hastalığından kurtulmanın tam olarak ne kadar süreceği, maruz kaldığınız küf türlerine bağlı olacaktır.
Hassasiyet Seviyeniz: İyileşme sürenizdeki üçüncü faktör, küfe karşı hassasiyet derecenizdir. Bu önemlidir çünkü bir miktar küfe maruz kalmak kaçınılmazdır. Hepimiz küfe maruz kalırız. Kapıyı her açtığınızda, havadaki yeni küf sporlarını soluyor ve evinize girmelerine izin veriyorsunuz. Ve eğer yüksek düzeyde küf duyarlılığına sahip olan nüfusun %16-20’si içindeyseniz, bu durum iyileşme sürenizi etkileyebilir.
Küf toksisitesinden kurtulmak zorlayıcı ve cesaret kırıcı olabilir ve uzun zaman alabilir. Ancak, bununla mücadele etmek için önlemleri titizlikle ve kararlılıkla sürdürmek büyük önem taşır.
Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.