Tetanoz

Tetanoz nedir?

Paylaşın!

Dilimizde kazıklı humma olarak da bilinen tetanoz, Clostrudium tetani adı verilen anaerob (oksijensiz yaşayan) bir bakterinin toksini ile oluşan bir hastalıktır. Bu bakteri dokuda ürediği zaman salgıladığı toksin kaslarda şiddetli spazmlara yol açarak solunum güçlüklerine ve hatta ölüme neden olabilen sonuçlara yol açabilir.

Tetanoza yol açan Clostrudium tetani isimli bakteri aslen bir toprak bakterisidir ve toprakta, gübrede ve diğer çoğu çevresel maddede bulunabilir. Vücuttaki herhangi bir yaranın toprak, gübre veya benzeri bir kirli ortamla temas etmesi durumunda tetanoz gelişebilir. Özellikle kirli yaralarda, yara içinde üreyen bakterinin ürettiği toksin hastalığın temel nedenidir.

Tetanoz nasıl olur?
Tetanoz nasıl olur?

Tetanoz hemen müdahale gerektiren acil bir durumdur.

Belirtiler

Belirtiler genellikle ilk enfeksiyondan yaklaşık 7 ila 10 gün sonra ortaya çıkar. Ancak bu, 4 günden yaklaşık 3 haftaya kadar değişebilir ve bazı durumlarda aylar alabilir. Bu süre, yaralanma bölgesinin merkezi sinir sistemine uzaklığı ve yaranın ne ölçüde kirli olduğuyla yakından ilişkilidir. Belirtiler ne kadar kısa sürede ortaya çıkmışsa, belirtiler o ölçüde şiddetli olur.

Kas spazmları genellikle çiğneme kaslarında başlar, bu nedenle bu hastalığa kilitli çene adı da verilir. Hastaların genellikle yüz kaslarında da spazm vardır. Bunun sonucunda dudakların da çekilmesiyle yüzde spazmın oluşturduğu bir zorunlu sırıtma ifadesi olur. Buna “alaycı gülme (risus sardonicus)” adı verilir.

Tetanoz belirtilerinden alaycı gülme (risus sardonicus)
Tetanoz belirtilerinden alaycı gülme (risus sardonicus)

Kas spazmları daha sonra boyuna ve boğaza yayılarak yutma güçlüğüne neden olur. Boyun ve göğüs kaslarındaki spazmlar solunum güçlüğüne neden olur. Bazı kişilerde karın ve uzuv kasları da etkilenir. Şiddetli vakalarda, sırt kasları etkilendiği için omurga geriye doğru yaylanır. Opistotonus adı verilen bu durum, bebeklerde daha yaygındır.

Opistotonus
Opistotonus

Tetanozlu çoğu kişide aşağıdaki belirtiler de görülür:

Erken tetanoz belirtileri

Tetanoza yol açan yaralanma tipleri şunlardır:

  • Tükürük veya dışkı ile bulaşmış yaralar
  • 2. ve 3. derece yanıklar
  • Doku kaybına yol açan ezilmeler
  • Ölü doku içeren yaralar
  • Delinme yaraları (çivi vb. delici cisimler veya ateşli silah yaralanmaları)

Tetanoza yakalanmanın nadir yolları ise şunlardır:

  • cerrahi işlemler
  • yüzeysel yaralar
  • böcek ısırığı
  • bileşik kırıklar
  • intravenöz ilaç kullanımı
  • kas içine enjeksiyonlar
  • diş enfeksiyonları

Tetanoz geliştirme olasılığı olan bir yara şu şekilde tanımlanır:

  • 6 saatin üzerinde gecikmiş cerrahi müdahale gerektiren yara veya yanık
  • Önemli miktarda doku kaybına neden olan yara veya yanık
  • Gübre veya toprakla temas halinde olan herhangi bir delinme tipi yaralanma
  • Açık kemik kırıkları (kemiğin cildin dışına çıktığı kırıklar)
  • Direnci düşük hastalarda meydana gelen yaralanma, yanık veya açık kırıklar
  • Diyabetik yaralar ve bası yaraları

Enfeksiyonu önlemek için herhangi bir kesik veya yara iyice temizlenmelidir. Tetanoz eğilimli bir yara derhal bir doktor tarafından tedavi edilmelidir.

Doğum sırasında bebeğin yaralanması veya göbek kordonunun steril olmayan şekilde kesilmesi sonucunda yenidoğanda tetanoz gelişebilir. Bunu önlemek için gebelerin aşılanması ve doğum ve göbek kordonunun kesilmesi sırasında asepsi- antisepsi kurallarına azami ölçüde dikkat edilmesi gerekir.

Tetanoz tanısı

Tetanoz tanısı ancak doktorun değerlendirmesi ile konulabilir. Tetanozu ortaya koyan özel bir test yoktur. Bu nedenle tetanoz şüphesinde derhal doktora başvurulmalıdır.

Komplikasyonlar

Tetanoz öldürücü bir hastalıktır. Tüm tıbbi tedavilere rağmen tetanozlu hastaların % 10’undan fazlası kaybedilmektedir. Tedaviye ne kadar geç başlanırsa ölüm olasılığı da o ölçüde artar.

Komplikasyonlar şunları içerebilir:

  • Kırıklar: Bazen ciddi vakalarda kas spazmları ve konvülsiyonlar kemik kırıklarına neden olabilir.
  • Aspirasyon pnömonisi: Mide salgıları veya içeriği solunursa, alt solunum yolu enfeksiyonu gelişebilir ve bu da aspirasyon pnömonisi adı verlen çok tehlikeli bir zatürreye yol açabilir.
  • Laringospazm: Gırtlak bir dakika kadar sürebilen ve nefes almada güçlüklere neden olabilen bir spazm içine girer. Ağır vakalarda hasta boğulabilir.
  • Tetanik nöbetler: Enfeksiyon beyne yayılırsa, tetanozlu kişi nöbet geçirebilir.
  • Pulmoner emboli: Akciğerdeki bir kan damarı tıkanabilir ve solunumu ve dolaşımı etkileyebilir. Hastanın acilen oksijen tedavisine ve pıhtılaşma önleyici ilaçlara ihtiyacı olacaktır.
  • Şiddetli böbrek yetmezliği (akut böbrek yetmezliği): Şiddetli kas spazmları, kas proteinlerinin idrara sızmasına neden olabilecek şekilde iskelet kasının tahrip olmasına (Crush sendromu) neden olarak ciddi böbrek yetersizliğine yol açabilir.

Korunma ve tedavi

Yaranın temizlenmesi

Tetanoz eğilimli yaranın tedavisinde mümkün olduğu kadar hasarlı ve enfekte olmuş doku cerrahi olarak çıkarılmalıdır. Bu işleme debridman adı verilir ve ölü veya kontamine dokuyla birlikte yaradakiş tetanoz kaynağı olabilecek yabancı maddeleri (toprak, gübre vb.) çıkarma amacını taşır.

Tetanoz immünoglobulini (TIG)

Yukarıda sayılan nitelikte yaraları olan her hastaya, aşılanmış olsa bile en kısa sürede tetanoz immünoglobülini (TIG) almalıdır. Bu immünoglobulin damar yoluyla verilir ve tetanoza karşı anında kısa süreli koruma sağlar. Ancak etkisi kısa sürelidir ve aşılamanın uzun vadeli yararlarının yerini almaz.TIG uygulaması hamile ve emziren annelere güvenle uygulanabilir.

Tıbbi tedavi

Ayrıca, penisilin ve metranidazol gibi antibiyotikler de bakterinin çoğalmasını ve kas spazmlarına ve sertliğine neden olan nörotoksini üretmesini engeller.Penisilin veya metronidazol alerjisi olan hastalara bunun yerine tetrasiklin verilebilir.

Kas spazmları ve katılığı ortaya çıkmışsa, mutlaka hastane tedavisi gereklidir. Çoğu hastada yoğun bakım ve solunum desteği gerekli olur.

Bu hastalar artan kas aktivitesi nedeniyle günlük yüksek kalori alımına ihtiyaç duyarlar.

Tetanoz aşısı

Çoğu tetanoz vakası, hiç aşı olmamış veya önceki on yıl içinde tekrar aşı olmamış kişilerde görülür. Doğumdan itibaren uygulanan tetanoz aşılama programları sayesinde bu hastalığın görülme sıklığı çok azalmıştır.

Aşılama doğumdan sonraki 2. ayda başlar ve 4. ayda, 6.ayda, 15- 18 ay arasında ve 4- 6 yaş arasında tekrarlanır. Sonrasında 11- 18 yaş arasında bir tekrar yapılır, sonrasında aşılama her 10 yılda bir tekrarlanır. Gebelerde gebeliğin 27.- 36. haftaları arasında tek doz aşılama yapılarak hem annenin, hem de bebeğin korunması sağlanır. Hiç aşı olmamış erişkinler ilk fırsatta aşılanmalıdır.

Çocuk aşıları için genellikle DTaP (Difteri- Tetanoz- asellüler Boğmaca (Pertussis)) aşısı kullanılırken, gençlerde ve erişkinlerde TDaP (Tetanoz – Difteri- asellüler Boğmaca (Pertussis)) aşısı kullanılır. Erişkinlerde sadece TD (Tetanoz – Difteri) aşısı da yapılabilir. Ülkemizde çocukluk çağında DTaP-IPA-HIB (Difteri- Tetanoz- asellüler Boğmaca (Pertussis) – inaktif çocuk felci (polio) – Hemophilus Influenza B) şeklinde beşli aşılama uygulanmaktadır.

Tetanoz aşılaması

Sözü geçen aşılar gebeler, süt verenler ve yaşlılar dahil her kesim için güvenlidir.

Yaralanma sonrası aşılama ve bağışıklama için ise için ise aşağıdaki şemaya uygun hareket edilmelidir.

Yaralanma sonrası bağışıklama

Unutulmaması gereken nokta, tetanozun zamanında müdahale edilmezse öldürücü olabilecek bir hastalık olduğudur. Bu nedenle aşılar ihmal edilmemeli, özellikle yaralanma sonrasında bağışıklamaya azami dikkat gösterilmelidir.

Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.

Randevu alın