Delibal

Delibal

Paylaşın!

Hiç doğal olarak bildiğimiz bal insanı zehirler mi? Delibal adı verilen bir tür bal zehirlenmelere ve hatta ölüme yol açabilir.

Bal bir doğal şeker türü ve gerek halk kültüründe, gerekse geleneksel tıpta oldukça yönemli bir yere sahip. Ülkemizin çeşitli bölgelerinde yaygın olarak üretilen balların pek çoğu yerel üreticiler tarafından maalesef herhangi bir kontrole tabi olmaksızın satılıyor. Ancak, özellikle Karadeniz bölgesi balları için gizli bir tehlike var, delibal.

Ülkemizin Karadeniz bölgesi ormanlarına özgü bir bitki olan ve halk arasında orman gülü olarak bilinen rhododendron türü bitkinin içerdiği grayanotoksin isinli zehirli bileşik, bu bitkinin çiçek ve polenleri vasıtasıyla bala geçer. Bu bitki genellikle yabani kestane ağaçlarının bol bulunduğu alanlarda yetişir ve bu nedenle delibal sıklıkla kestane balının içinde bulunur. Bu bitkinin başka türlerine Kuzey Amerika ormanları ve Nepal Himalayaları eteklerinde de rastlanır ve o bölgelere ait delibal çeşitleri de mevcuttur.

Aslında, orman gülünün çiçeklenme zamanı ile kestane ağacının çiçeklenmesi arasında yaklaşık bir aylık bir zaman farkı mevcuttur. Bu nedenle, kestaneler çiçeklenmeden önce kovanlarda bal sağımı yapılırsa, kestane balı içinde delibal bulunma olasılığı en aza indirgenir. Ancak, üretim sırasında buna ne kadar dikkat edildiği belli değildir. Bu nedenle, özellikle karadeniz ballarını bilinen üreticilerden sağlamakta yarar vardır.

Karadeniz yaylalarında orman gülü
Karadeniz yaylalarında orman gülü

Tarihte delibal

Delibal ile ilgili en eski kayıt Ksenephon’un (M.Ö. 431-354) ‘Onbinlerin dönüşü/Anabasis’ isimli eserinde mevcuttur.

“Colchianların dağına çıkıp yerlileri bozguna uğrattıktan sonra, Yunanlılar onların köylerinde kamp kurdular. Orada onlara garip gelen bir şey yoktu, ama arı kovanlarının çokluğu alışılmışın dışındaydı ve bu bal peteklerinden yiyen askerlerin hepsi şuurlarını kaybettiler, kustular ve ishal oldular. Ayrıca hiç birisi ayakta duramıyordu; sadece biraz yiyenler aşırı sarhoş, fazla yiyenler delirmiş gibi, bazıları ise ölüm derecesinde hastaydı. Baldan yiyen askerlerin hepsi yere yığılıp kaldılar. Orada sanki büyük bir yenilgi olmuştu ve genel bir hüzün ve çöküntü hali vardı. Ertesi gün askerlerin hiçbiri ölmedi ve şuurlarını normale yakın şekilde geri kazandılar. Üçüncü ve dördüncü günde ise sanki bir beden eğitimi yapmışçasına ayağa kalktılar.”

Bir başka tarihi öykü de dünyanın ilk coğrafyacısı ve tarihçisi olarak bilinen Amasyalı Strabon’un (MÖ 64-MS 24) Geographika isimli eserinde anlatılır.

“Pontus Kralı VI. Mithridates, Roma İmparatorluğuna ait General Pompeyi’nin ordusu dağlık ülkeden geçerken, üç Roma bölüğünü imha etti. Bunlar, ağaç dallarındaki peteklerden elde edilen deli balı kâselere koyup yol üzerine bıraktılar ve Romalı askerler bunu yiyip de bilinçlerini kaybedince, onlara saldırarak kolayca hepsini saf dışı ettiler.”

Delibal ne gibi sorunlara yol açar?

Grayanotoksin etkisini sodyum kanalları üzerinden gösteren bir toksindir. Bulantı, kusma, baş dönmesi, çift görme, tükürük salgısında artış, kalp hızında yavaşlama, düşük tansiyon ve bayılma (senkop) gibi sonuçlara yol açabilir. Ayrıca hipotermi (vücut ısısının düşmesi) de görülebilir. Nadiren, delibal etkisiyle tam kalp durması da ortaya çıkabilir.

Bunlar dışında, delibal zehirlenmesinde öfori, coşku, halusinasyonlar, delirium ve şuur kaybı da gözlenebilir. Delibalın bu etkileri LSD etkilerine çok benzer.

Delibal zehirlenmesinde tedavi

Her ne kadar çoğu vaka 24 saat içinde düzelse bile, iyileşmenin 3 güne kadar uzayabilmesi ve istenmeyen etkilerin ortaya çıkabilmesi tehlikesine karşı tedavi hastanede yapılmalıdır.

Delibalın yararları var mı?

Delibal çok eski tarihlerden beri halk tıbbında da kullanılmaktadır. Eski Yunan ve Roma tıbbında epilepsi tedavisi için kullanılan bu maddenin diğer kullanım amaçları arasında üst solunum yolu sorunları ve öksürük başta gelir. Başka amaçlarla kullanımı da önerilir. Ancak, bu etkilerin hiçbiri hakkında yeterli veri olmadığı gibi, kullanılan miktarların da çok az olması gerektiği unutulmamalıdır. Aslında günümüzde bu amaçlar için kullanılan çok daha etkili tedavi yöntemleri mevcuttur.

Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.

Randevu alın