Yaşlanma ve hipertansiyon

Yaşlanma ve hipertansiyon mekanizması

Paylaşın!
Okuma süresi: 2 dakika

Yaşlanma ve hipertansiyon sıklıkla birlikte bulunur. Yaşlanma ve hipertansiyon mekanizması gerek nitelik, gerekse tedavi açısından gençlerden daha farklıdır.

Yaşlanma ve hipertansiyon birlikteliği

Hemen tüm yaşlarda rastlanmasına karşılık, hipertansiyon yaşlılardaki en önemli sağlık sorunlarından birini oluşturur. 65 yaş üzerindeki kişilerin dörtte üçü hipertansiyonludur. 65 yaşında hipertansiyonu olmayan kişilerin sonraki 20 yıl içinde hipertansiyona yakalanma riski % 90 üzerindedir. Üstelik hipertansiyon yaşlılıkta sadece bir hastalık değil, ayrıca koroner kalp hastalığı, inme, kalp yetersizliği ve atrial fibrilasyon için de en önemli risk faktörüdür.

Yaşla birlikte kolesterol düzeyleri ve vücut ağırlığı düşmesine rağmen koroner kalp hastalığı sıklığı giderek artar. Diğer taraftan, inme sıklığında 65 yaş üzerinde üç kat artma ortaya çıkar ve bu oran 75 yaş üzerinde bir misli daha çoğalır. Kalp yetersizliği sıklığı da yaşlanma ile büyük artışlar gösterir ve bu artışın yaklaşık yarısı korunmuş sol ventrikül sistolik fonksiyonuna sahip (diastolik) kalp yetersizliğine aittir. Yaşlanma atrial fibrilasyon sıklığını da arttırır ve 60 yaş üzerinde atrial fibrilasyon sıklığı normal populasyondan 10 kat daha fazladır.  Bu olayların da hemen tümü hipertansiyon ile gelişen değişimler ile yakından ilişkilidir.

Yaşlanma ve hipertansiyon sıklıkla birlikte bulunur
Yaşlanma ve hipertansiyon sıklıkla birlikte bulunur

Yaşlanmanın kalp damar sistemi üzerine etkileri

Yaşlanma sonucu olan vaskuler değişiklikler arasında lumen dilatasyonu, intima media kalınlaşması, vaskuler düz kas hipertrofisi, vaskuler sertleşme, internal elastik membran fragmantasyonu ve damar duvarında kollajen birikimi ile endotel disfonksiyonu bulunur ve bu durum lokal büyüme faktörleri, adezyon molekülleri ve metalloproteinazlarda artışa yol açar.

Yaşlanma ile angiogenez de azalır ve bu durum yaşlanma ile bozulan endotel fonksiyonları ile ilişkilidir. Hemen hemen aynı değişiklikler aterosklerozda da görülür ve bu açıdan ateroskleroz damarın erken yaşlanması olarak adlandırılabilir. Yaşlanma damarı risk faktörlerine de daha hassas hale getirir.

Yaşlanma ve kan basıncı

Damardaki sertleşmenin artışının bir sonucu olarak sistolik kan basıncı yaşla birlikte progressif olarak artarken diastolik basınç aynı kalır ya da aksine azalır. Bu durum major kardiyovaskuler olaylar için büyük risk oluşturan nabız basıncı artışını beraberinde getirir.

Diğer taraftan, ortostatik hipotansiyon (ayakta kan basıncının otururken veya yatarken ölçülen kan basıncına oranla 20 mmHg veya daha fazla düşük olması) yine yaşlılarda sık görülen bir durumdur. Damar esnekliğinin azalmasına bağlı olarak gelişen bu durumun nedenleri arasında hipovolemi veya postprandial hipotansiyon (yemekten 30- 120 dakika sonra aşırı insulin yanıtı sonucu kan basıncında ortaya çıkan 20 mmHg üzerindeki düşme) bulunur.

Yaşlanma ve hipertansiyon tedavisi

Kan basıncının düşürülmesinin kardiyovaskuler olayları azalttığı bilgisi yaşlılarda da doğrulanmış olduğu için, yaşlılardaki hipertansiyonun da tedavisi önemlidir ve ılımlı hipertansiyonu olanlar da buna dahildir. Ancak, yaşlılarda birlikte bulunan diğer klinik koşulların ve koinsidan hastalıkların sıklığı nedeniyle ilaç tedavisi bireysel olarak ayarlanmalıdır. Nonfarmakolojik önlemler de asla ihmal edilmemelidir.

Sonuç olarak yaşlanma ve hipertansiyon mekanizması birbirlerinin hem nedeni hem de sonucu olarak gözükmektedirler.

Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.

Randevu alın