Yağlar ve kolesterol

Yağlar ve kolesterol

Paylaşın!
Okuma süresi: 2 dakika

Yağlar beslenmenin vazgeçilmez öğelerindendir. Ancak, her yağ sağlıklı değil ve yağlar ve kolesterol arasındaki ilişki oldukça karmaşıktır.

Temel gıda bilesenlerinden olan ve insan beslenmesinde önemli role sahip olan yağlar, sadece yüksek enerji kaynağı olmayıp, yağda çözünen vitaminleri içermeleri, proteinlerle birleşerek lipoproteinleri oluşturmaları ve sağlık üzerindeki etkileri nedeniyle oldukça önemlidirler. Gıda bileşenleri arasında en yüksek enerjiyi yağlar sağlar.

Yağların yapı taşını yağ asitleri oluşturmaktadır. Yağ asitleri basitçe, bir ucunda metil (-CH3) diğer ucunda ise karboksil grubunun (-COOH) bağlı olduğu karbon zinciri olarak tanımlanabilir. Eğer yağ asidini oluşturan bu karbon zinciri üzerinde hiçbir çift bağ yer almıyorsa yağ asidi doymuş, eğer en az bir çift bağ yer alıyor ise de doymamış yağ asidi olarak adlandırılmaktadır. Yağ asitleri, içerdiği çift bağ sayısına göre tekli veya çoklu doymamış, zincir uzunluklarına göre de kısa (3-7 karbon), orta (8-13 karbon) veya uzun (14-20 karbon) olarak sınıflandırılmaktadır. Örneğin zeytinyağında baskın olarak bulunan oleik asit, uzun zincirli ve tekli doymamış bir yağ asididir. Tereyağında baskın olarak bulunan bütirik asit ise kısa zincirli ve doymuş bir yağ asididir. Trans yağlar ise bitkisel sıvı yağların 260°C üzerindeki sıcaklıklarda işlem görmesi sonucu oluşabilir.

Yağ asitlerinin yapısı
Yağ asitlerinin yapısı

Omega 3 yağ asitleri deniz ürünlerinde ve kimi yağlı bitkilerde (özellikle ceviz, ketentohumu ve çiya) bulunan çoklu doymamış yağ asitleridir. Omega 3 yağ asitlerinin başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere çok çeşitli sorunlara karşı yararları uzun süreden beri bilinmektedir.

Omega 6 yağ asitleri yine çoklu doymamış yağ asitleridir. Genel olarak bitkisel tohum yağlarında bulunurlar ve günümüzde kullanılan yağların çoğunluğunu oluştururlar. Bu yağlar LDL kolesterolü düşürürler, ancak beraberinde HDL kolesterolün de düşmesine yol açarlar. Ayrıca enflamasyonu (iltihap) arttırıcı ve bunula bağlantılı olarak damar yapısını olumsuz etkileyici oldukları ve obeziteyi arttırdıkları öne sürülmektedir.

Omega 9 yağ asitleri ise tekli doymamış yağ asitleridir. Zeytinyağı, avokado yağı, susam yağı ve yerfıstığı yağı başta olmak üzere yine bitkisel yağlarda bulunur. Bu yağların vücutta iltihabı azalttığı, obeziteyi yavaşlattığı, kalp ve damar sağlığını olumlu etkilediği, kalp krizi ve inme, Alzheimer ve diğer dejeneratif beyin hastalıklarından korunma sağlayabileceği, insülin hassasiyetini arttırarak diyabet riskini düşürdüğü, kanser riskinde azalma sağladığı ve hatta kimi bakteri enfeksiyonlarına karşı bile koruyucu olabileceğini gösteren çalışmalar vardır. Bu çalışmaların büyük kısmı zeytinyağı ile veya zeytinyağının ön planda olduğu Akdeniz diyeti ile yapılmıştır.

Trans yağ asitleri ise temelde doymamış yağ asitleridir. Doğal olarak hayvansal yağlarda az miktarda bulunurlar, ancak asıl kaynakları hidrojenle doyurulan bitkisel yağlar, yani margarinlerdir. Doğal yani ruminant trans yağların abartılı tüketilmedikleri takdirde kalp damar sağlığı açısından fazla sakıncası yoktur. Ancak yapay trans yağların kalp ve damar hastalığı ve kanser riskini yükselttiği, inflamasyonu arttırdığı, insülin direncine zemin hazırlayarak diyabet oluşumunu kolaylaştırdığı bilinmektedir. Trans yağlar ve kolesterol ilişkisi de belirgindir. Her ne kadar trans yağların kanser ve diyabet riskleri üzerine olan etkileri tartışmalıysa da, kalp damar hastalıkları ve enflamatuar (iltihabi) hastalıklar üzerine olan kötü etkileri çok belirgindir.

Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.

Randevu alın