Stres ve hipertansiyon ilişkisi sanıldığından daha karmaşıktır. Stres tansiyonu yükseltebilir veya kan basıncı dengesini olumsuz etkileyebilir.
Vücudun strese karşı verdiği tepki tansiyonu etkileyebilir. “Savaş ya da kaç” tepkisi devreye girdiğinde kan basıncı yükselir ve uzun süren düşük seviyeli stres bile yüksek tansiyona ve buna bağlı sağlık sorunlarına katkıda bulunabilir.
Stresle karşılaştığı zaman vücut hormonal bir tepki üretir. Adrenalin etkisiyle kalp daha hızlı atmaya başlar ve kan damarları daralarak kan basıncının yükselmesine neden olur. Normalde, algılanan tehlike geçtikten sonra kan basıncı normale döner, ancak bazı insanlarda stres geçse bile, strese verilen tepki devam eder. Hipertansiyon zemini olan kişilerde bu durum kontrol altındaki kan basıncının yükselmesine ve hipertansiyonun yarattığı risklerin artmasına neden olur. Birlikte bulunabilecek diyabet ve benzeri sorunlar kalp krizi ve inme gibi sorunların ortaya çıkmasını daha da kolaylaştırır.
Buna karşılık, hipertansiyon zemini olmayan kişilerde stres etkisiyle ortaya çıkan kan basıncı yükselmeleri genellikle zararsızdır ve paniklemeyi gerektirmez. Ancak, kan basıncının 180 mmHg üzerine çıktığı ve kısa sürede düşmediği durumlarda hipertansiyon zeminini araştırmakta büyük yarar vadır. Özellikle tansiyonu yükselten diğer faktörler de mevcutsa, bu durum daha da önem kazanır.
Stres, kalp hastalığı ve inme riskinin artmasıyla bağlantılı kötü sağlık davranışlarına katkıda bulunabilir. Örneğin stres etkisiyle:
- Sigara içmek
- Alkol tüketimi
- Aşırı yemek
- Fiziksel aktivite eksikliği
- Sağlıksız beslenme
- Aşırı kilolu olmak
- İlaçları reçete edildiği gibi almamak
gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu faktörler tek başına hipertansiyona neden olmasa da, her biri kronik hipertansiyona katkıda bulunur. Bu faktörlerin stresle birleşmesi tabloyu daha da ağırlaştırır.
Stres ve kalp sağlığı arasındaki ilişki oldukça karmaşıktır ve geniş çapta araştırılmıştır. Kronik stresin kalp sağlığı üzerindeki etkileri önemli ve çoğu zaman zararlıdır. İşte stresin kalp sağlığı üzerindeki başlıca etkileri ve bu ilişkinin nasıl ortaya çıktığı hakkında ayrıntılı bilgi:
- Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon):
- Stres, vücutta “savaş ya da kaç” tepkisini tetikler ve bu da kalp atış hızının ve kan basıncının yükselmesine neden olur. Uzun süreli stres, kronik yüksek tansiyona yol açabilir, bu da kalp krizi ve felç riskini artırır.
- Artan Kalp Hızı:
- Stres, sempatik sinir sistemi aktivitesini artırarak kalp hızını yükseltebilir. Sürekli yüksek kalp hızı, kalbin daha fazla çalışmasına ve zamanla yıpranmasına yol açabilir.
- İnflamasyon:
- Stres, vücutta inflamatuar yanıtları tetikleyebilir. Kronik inflamasyon, ateroskleroz (damar sertliği) ve diğer kardiyovasküler hastalıkların gelişimine katkıda bulunabilir.
- Kolesterol ve Kan Şekeri Düzeyleri:
- Stres, LDL (“kötü”) kolesterol ve kan şekeri düzeylerini artırabilir. Yüksek LDL kolesterol ve kan şekeri, kalp hastalığı riskini artıran faktörlerdir.
- Damar Fonksiyonu:
- Kronik stres, damarların iç yüzeyine zarar vererek endotel fonksiyonunu bozabilir. Bu, kan akışını azaltabilir ve damar tıkanıklıklarına yol açabilir.
- Davranışsal Değişiklikler:
- Stres, sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıklarına yol açabilir. Bu alışkanlıklar arasında sigara içme, aşırı alkol tüketimi, sağlıksız beslenme ve fiziksel aktivite eksikliği bulunur. Bu davranışlar, kalp hastalığı riskini önemli ölçüde artırır.
Stres, kalp hastalığı ve inme riskinin artmasıyla bağlantılı kötü sağlık davranışlarına katkıda bulunabilir. Örneğin stres etkisiyle:
- Sigara içmek
- Aşırı yemek
- Fiziksel aktivite eksikliği
- Sağlıksız beslenme
- Aşırı kilolu olmak
- İlaçları reçete edildiği gibi almamak
gibi sonuçlar ortaya çıkabilir.
Tüm bu nedenlerle stresi yönetmeyi öğrenmek, kalp ve damar sağlığı başta olmak üzere genel sağlığa oldukça büyük katkılarda bulunacaktır.
Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.