Osteoporoz (kemik erimesi), Latincede “gözenekli kemikler” anlamına gelen ve kemikleri etkileyen bir klinik durumdur.
Sağlıklı bir kemiğin içinde bal peteği gibi küçük boşluklar vardır. Osteoporoz bu boşlukların boyutunu artırarak kemiğin güç ve yoğunluk kaybetmesine neden olur. Buna ek olarak, kemiğin dış kısmı da zayıflar ve incelir.
Osteoporoz her yaştan insanda görülebilir, ancak özellikle kadınlar olmak üzere yaşlı yetişkinlerde daha yaygındır. Osteoporozu olan kişiler, ayakta durmak veya yürümek gibi rutin aktiviteleri yaparken yüksek kırık veya kemik kırılması riski altındadır. En sık etkilenen kemikler kaburgalar, kalçalar ve bilekler ile omurgadaki kemiklerdir.
Osteoporozun erken evrelerinde herhangi bir belirti veya uyarı işareti görülmez. Çoğu durumda, osteoporozu olan kişiler bir kırık geçirene kadar bu hastalığa sahip olduklarını bilmezler.
Erken belirtilerden bazıları şunları içerebilir:
- diş etlerinde çekilme
- zayıflamış kavrama gücü
- zayıf ve kırılgan tırnaklar
Uygun tedavi yapılmazsa osteoporoz daha da kötüleşebilir. Kemikler inceldikçe ve zayıfladıkça kırık riski artar.
Şiddetli osteoporozun belirtileri arasında düşme, hatta güçlü bir hapşırma veya öksürme sonucu oluşan kırıklar yer alabilir. Ayrıca sırt veya boyun ağrısı ya da boy kısalması da görülebilir.
Sırt veya boyun ağrısı ya da boy kısalması bazen bir kompresyon kırığından kaynaklanabilir. Bu, omurganızdaki normal basınç altında kırılacak kadar zayıf olan boyundaki veya sırttaki omurlardan birinde meydana gelen bir kırılmadır. Osteoporoz nedeniyle oluşan kırıklarda iyileşmenin ne kadar süreceği birçok faktöre bağlıdır. Bunlar arasında kırığın nerede olduğu, ne kadar şiddetli olduğu, yaş ve sağlık geçmişi yer alır.
Osteoporozun olası nedenleri arasında hipertiroidizm gibi bazı tıbbi durumlar bulunabilir. Ayrıca kortizon gibi bazı ilaçların kullanımı da bu duruma yol açabilir.
Osteoporoz risk faktörleri şunlardır:
Yaş: Osteoporozun en büyük risk faktörü yaştır. Yaşam boyunca vücut eski kemiği yıkar ve yeni kemik geliştirir. Ancak, 30’lu yaşlardan itibaren vücut kemiği yerine koyabildiğinden daha hızlı yıkmaya başlar. Bu da kemiğin daha az yoğun ve daha kırılgan olmasına ve dolayısıyla kırılmaya daha yatkın olmasına yol açar.
Menopoz: Menopoz, hormon seviyelerindeki değişim nedeniyle kadın vücudunun daha da hızlı kemik kaybetmesine neden olabilir. Erkekler de bu yaşlarda kemik kaybetmeye devam etse de, bu kadınlardan daha yavaş bir orandadır. Bununla birlikte, 65 ila 70 yaşlarına geldiklerinde, kadınlar ve erkekler genellikle aynı oranda kemik kaybederler.
Osteoporoz için diğer risk faktörleri şunlardır:
- kadın olmak
- beyaz ırktan veya Asyalı olmak
- ailede osteoporoz öyküsü olması
- kötü beslenme
- fiziksel hareketsizlik
- sigara içmek
- düşük vücut ağırlığı
- küçük kemikli yapı
Uluslararası Osteoporoz Vakfı’nın küresel istatistiklerine göre, 60 yaşındaki kadınların yaklaşık onda birinde osteoporoz görülürken, 80 yaşındaki kadınların beşte ikisinde bu hastalık bulunmaktadır.
Osteoporoz tanısı için tıbbi geçmiş gözden geçirilir ve fizik muayene yapılır. Ayrıca kemik kaybına neden olabilecek durumları kontrol etmek için kan ve idrar testleri de yapılabilir.
Osteoporoz şüphesi varsa, kemik yoğunluğu testi yapılabilir. Bu teste kemik dansitometrisi veya çift enerjili X-ışını absorpsiyometrisi (DEXA) denir. Bileklerdeki, kalçalardaki veya omurgadaki kemiklerin yoğunluğunu ölçmek için X ışınları kullanır. Bunlar osteoporoz riski en yüksek olan üç bölgedir. Bu ağrısız test 10 ila 30 dakika sürebilir.
Testler osteoporoz olduğunu gösteriyorsa, ilaçların yanı sıra yaşam tarzı değişiklikleri de önerilir. Bu yaşam tarzı değişiklikleri, kalsiyum ve D vitamini alımını artırmanın yanı sıra uygun egzersiz yapmayı da içerebilir.
Osteoporozun kesin tedavisi yoktur, ancak uygun tedavi kemikleri korumaya ve güçlendirmeye yardımcı olabilir. Bu tedaviler vücudunuzdaki kemik yıkımını yavaşlatmaya yardımcı olabilir ve bazı tedaviler yeni kemik büyümesini teşvik edebilir.
Osteoporozu tedavi etmek için kullanılan en yaygın ilaçlara bifosfonatlar denir. Bifosfonatlar kemik kütlesi kaybını önlemek için kullanılır. Ağızdan veya enjeksiyon yoluyla alınabilirler. Bunlar şunları içerir:
alendronat (Fosamax)
ibandronat (Boniva)
risedronat (Actonel)
zoledronik asit (Reclast)
Kemik kaybını önlemek veya kemik büyümesini teşvik etmek için başka ilaçlar da kullanılabilir. Bunlar arasında erkeklerde testosteron ve menopoz sonrası kadınlarda östrojen yerine koyma tedavisi bulunablir. Ancak bu tedavilerin yararı kadar, riskleri de göz önnde bulundurulmalıdır.
Ayrıca, aşağıdaki ilaçlar da yararlı olabilirse de, bunların risk/yarar değerlendirmesi yapılmalıdır:
- Raloksifen (Evista)
- Denosumab (Prolia)
- Teriparatid (Forteo)
- Somon kalsitonini (Fortical ve Miacalcin)
- Romosozumab (Evenity)
Osteoporoz ilaçlarının yan etkileri olabileceğinden, ilaç yerine başka tedaviler de denenebilir. Kırmızı yonca, soya ve karayılan otu gibi çeşitli takviyeler kemik sağlığını geliştirmeye yardımcı olmak için kullanılabilir. Ancak, bu takviyeleri kullanmadan önce doktorla konuşmakta yarar vardır, çünkü bu takviyelerin osteoporoz tedavisinde kullanımını destekleyen çok az çalışma vardır. Ayrıca yan etkilere neden olabilirler ve alınan ilaçlarla etkileşime girebilirler.
Tedavi planına ek olarak, uygun bir diyet kemiklerinizi güçlendirmeye yardımcı olabilir. Kemikleri sağlıklı tutmak için günlük diyete belirli besinleri dahil etmek gerekir. En önemlileri kalsiyum ve D vitaminidir. Vücudun güçlü kemikleri korumak için kalsiyuma, kalsiyumu emmesi için de D vitaminine ihtiyacı vardır. Kemik sağlığını destekleyen diğer besinler arasında protein, magnezyum, K vitamini ve çinko bulunur.
Kemik sağlığını desteklemek için yapılabilecek tek şey doğru beslenmek değildir. Egzersiz de çok önemlidir, özellikle de ağırlık taşıyan egzersizler.
Ağırlık taşıma egzersizleri, ayaklar ya da kollar yere ya da başka bir yüzeye sabitlenerek yapılır. Örnekler şunları içerir:
- merdiven çıkmak
- direnç antrenmanı, örneğin
- bacak presleri
- ağız kavgası
- şınav
- ağırlık antrenmanları:
- direnç bantları
- dambıllar
- di̇renç egzersi̇z maki̇neleri̇
Bu egzersizler kasların kemikleri itmesine ve çekmesine neden olarak vücuda yeni kemik dokusu oluşturmasını söyler, bu da kemikleri güçlendirir. Ancak egzersizin tek faydası bu değildir. Kilo ve kalp sağlığı üzerindeki birçok olumlu etkisinin yanı sıra egzersiz, denge ve koordinasyonu da geliştirerek düşmelerden korunmaya yardımcı olabilir.
Yeni bir egzersiz programına başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışın.
Osteoporozu önlemenin en iyi yollarından bazıları şunlardır:
tavsiye edilen günlük kalsiyum ve D vitamini miktarını almak
ağırlık taşıma egzersizleri yapmak
sigarayı bırakmak
kadınlar için hormon tedavisinin artılarını ve eksilerini değerlendirmek
Osteopeni, osteoporozdan ayrı bir durumdur. Osteoporozun aksine, osteopeni bir hastalık değildir. Daha ziyade, düşük kemik yoğunluğuna sahip olma durumudur. Osteopeni ile kemikler normal kadar yoğun değildir, ancak osteoporozda olduğu kadar zayıflamazlar. Osteopeni için ana risk faktörü ileri yaştır. Kemik yoğunluğunuz 35 yaşında zirve yapar ve bundan sonra yaşlandıkça azalabilir. Çoğu durumda osteopeni osteoporoza yol açabilir, bu nedenle osteopeni varsa kemikleri güçlendirecek tedbirler alınmalıdır.
Osteoporoz ciddi etkileri olabilen bir durumdur. Ağrılı olabilen, iyileşmesi uzun zaman alan ve başka komplikasyonlara yol açan kırıklara neden olabilir. Ancak, osteoporozu önlemek ve tedavi etmek için doğru beslenme ve egzersizden uygun ilaçları almaya kadar yapılabilecek çok şey vardır.