Sessiz katil hipertansiyon her an size de zarar verebilir. Hipertansiyon ihmal edilmemesi gereken bir sağlık sorunudur.
Bu satırları okuyan her 10 okuyucudan biri hipertansiyon hastası, her 5 okuyucudan biri de tansiyon hastası olmaya aday. Tansiyon hastalarının yarısı rahatsız olduğunun farkında değil. Bu ürkütücü tablo yapılan çeşitli çalışmalar sonucunda ortaya çıkarıldı.
Toplum sağlığını bu denli tehdit eden sessiz katil hipertansiyon genç, çocuk, yaşlı demeden her yaş grubunu etkiler. Ortaya çıkarken herhangi bir sinyal vermeden tüm vücudu etkisi altına alması ise hastalığa ilişkin bir başka korkutucu gerçektir. Tedavi edilmediğinde ise kalp krizi, inme, körlük, böbrek rahatsızlıkları gibi sorunlara yol açabilir.
Hipertansiyon nedir?
Hipertansiyon, kan basıncının yani tansiyonun normal sınırlar üzerinde seyretmesidir. Dinamik bir fizyolojik değişken olan kan basıncı, çeşitli koşullar altında zaman zaman kısa sürelerle normal seviyelerin üzerine çıkabilir. Ancak kan basıncı yükselmesinin kalıcı hale gelmesi durumuna hipertansiyon denir.
Normal ve anormal kan basınçları nelerdir?
Normal ve anormal kan basınçları ayrımı için önerilen sınırlar aşağıdadır:
KATEGORİ | SİSTOLİK KAN BASINCI (MMHG) | DİYASTOLİK KAN BASINCI (MMHG) | |
---|---|---|---|
Normal <120 ve <80 | <120 | ve | <80 |
Artmış 120–139 ve/veya 80-89 | 120- 139 | ve/veya | 80-89 |
Hipertansiyon ≥140 ve/veya ≥90 | ≥140 | ve/veya | ≥90 |
Evre 1 Hipertansiyon | ≥140–159 | ve/veya | ≥90-99 |
Evre 2 Hipertansiyon | ≥160 | ve/veya | ≥100 |
Ancak, bu kan basınçlarının standart koşullarda ölçülmüş ve zaman içinde tutarlılık gösterir nitelikte olması gerekir. Bu koşullar altında büyük (Sistolik kan basıncı) tansiyonu 140 mm civa, küçük (diastolik kan basıncı) tansiyonun 90 mm civa üzerinde olan kişiler hipertansiyonlu olarak nitelendirilir.
Hipertansiyon belirtileri nelerdir?
Aslında bu hastalık çok sinsi seyreder. Birçok hasta, yüksek tansiyon hastası olduğunu bilmeden yaşamını sürdürür. Örneğin tansiyon hastalarının yarısı yüksek tansiyon hastası olduğunu bilmez.
Normal olarak kan basıncının yükselmesi hiç bir belirti vermez. Bu nedenle adı “sessiz katil hipertansiyon” olarak konulmuştur.
Buna karşılık aşağıdaki belirtilere sık rastlanır.
- Sabahları ensede hissedilen ağrı
- Nefes darlığı
- Çarpıntı
- Baş dönmesi
- Baş ağrısı
- Sık idrara çıkma
- Bacaklara sık sık kramp girmesi
- Ayakların şişmesi
- Kulaklarda uğultu
- Çınlama
- Görmede bozukluk
- Göğüste baskı hissi
- Vücudun yarısında uyuşma hissi ve güç kaybı
Bu belirtiler son derece sık rastlanan ve hipertansiyona özgü olmayan belirtilerdir ve kimi zaman kan basıncı yüksekliğinin nedeni, kimi zaman da hipertansiyonun sonucu olarak ortaya çıkabilir, hatta çoğu zaman hipertansiyonla hiç ilgisi olmayan sorunlar nedeniyle bulunurlar. O nedenle hipertansiyon tanısı için en önemli kriter doğru koşullarda ölçülmüş kan basıncının uzun vadeli olarak yüksek bulunmasıdır.
Sessiz katil hipertansiyon sıklığı
Bu hastalık ülkemizde her 10 erişkinden birinde görülür. 40 yaşın üzerindeki kişileri göz önüne alırsak görülme oranı % 40 üzerine çıkar. Kentsel farklılıklara göre de bu hastalıkla karşılaşma oranı değişir. Örneğin yoğun sanayi yaşantısının olduğu bölgelerde yüksek tansiyon sıklığı biraz daha fazladır.
Aslında durum gelişmiş ülkelerde de farklı değildir. Yüksek tansiyon bu ülkelerde yüzde 20 oranında görülür.
Hipertansiyonlu hastaların ancak yüzde 50’si hasta olduğunun farkındadır, hipertansiyonu olduğunu bilenlerin ancak yarısı bu nedenle ilaç kullanır ve ilaç kullananların da ancak yarısında tedavi etkili olur. Bu durum hipertansiyonda yarılar kuralı olarak bilinir.
Hipertansiyon nasıl oluşur?
Esansiyel (primer) hipertansiyon
Tüm hipertansiyon hastalarının yüzde 95 kadarında hipertansiyonun kökeni belli değildir. Ancak, yine de hipertansiyonun altyapısında bulunan risk faktörleri bellidir.
İlk grup risk faktörü kalıtım, yaş, cinsiyet, şeker hastalığı gibi değiştiremeyen faktörlerden oluşur. İkinci grupta ise şişmanlık, sigara, tuzlu yiyecekler, stres, hareketsizlik, fazla alkol alma gibi değiştirilebilen faktörler bulunur. Bu faktörlerin de etkisiyle, hipertansiyon zamanla ortaya çıkar.
Sekonder hipertansiyon
Hastaların % 5 kadar bir kısmında ise, hipertansiyon nedeni olan bir sorun bulunur. Bu hastalar da tıpkı esansiyel hipertansiyon hastaları gibi, kan basıncı çok yüksek düzeylere çıksa bile genellikle pek belirti vermezler. Ancak, feokromositoma gibi kimi durumlarda zaman zaman tansiyonun ani yükselmesi ile gelen sıcak basması, kozarma, çarpıntı gibi belirtiler olur.
Sekonder hipertansiyon belirtileri
Tansiyonu yüksek olan bir kişide aşağıdaki belirtilerin bulunması durumunda sekonder hipertansiyon yönünden araştırma yapmak gerekir.
- İlaç tedavisine rağmen düşmeyen kan basıncı (dirençli hipertansiyon)
- Çok yüksek kan basıncı (sistolik 180 mmHg veya diastolik 120 mmHg üzerinde)
- Daha önceden tansiyonu düşüren ilaçların artık ilaç tedavisine cevap vermez olması
- 30 yaşından önce veya 55 yaş yaşından sonra ani başlangıçlı hipertansiyon
- Hipertansiyon için aile hikayesinin bulunmaması
- Obezitenin bulunmaması
Sekonder hipertansiyon nedenleri
Çeşitli nedenler sekonder hipertansiyon nedeni olabilir. Bunlar aşağıda sıralanmıştır.
- Uyku apnesi
- Böbrek yetersizliği
- Böbrek damarlarında darlık
- Aort koarktasyonu
- Cushing sendromu
- Primer aldosteronizm
- Feokromositoma
- Hiperparatiroidi
- Tiroid fonksiyon bozuklukları
- Obezite
- Gebelik
- İlaçlar
- Diğer nedenler
Sekonder hipertansiyondan şüpheleniliyorsa, doktor bunlarla ilgili ayrıntılı inceleme yapıp durumu açıklığa kavuşturacaktır.
Hipertansiyonun yarattığı riskler
Hipertansiyon zaman içinde ciddi sorunlara zemin hazırlama riski taşır. Bu riskler aşağıda belirtilmiştir.
- Koroner arter hastalığı
- Kalp krizi
- Angina
- Kalp yetersizliği
- İnme
- Hafıza sorunları ve demanshttps://nevrezkoylan.com/2021/06/demans/ (bunama)
- Böbrek yetersizliği
- Görme kaybı
- Periferik arter hastalığı
- Aort anevrizması
Hipertansiyon ve yaşlanma
Yaş ilerledikçe hipertansiyon görülme sıklığı artar. Kadınlarda menopoz zamanına kadar genellikle erkeklerden daha az görülür, ancak menopoz sonrasında kadın/erkek oranı eşitlenir ve 70 yaş üzerinde oran neredeyse % 70’lere ulaşır. Ancak, hipertansiyonun bir yaşlı hastalığı olmayıp, çocuklarda bile görülebildiğini unutmamak gerekir.
Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.