Hipertansiyon tedavisinde uyum

Hipertansiyon tedavisinde uyum

Paylaşın!

Hipertansiyon tedavisinde uyum; tedavi için gerekli olan yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisinin düzenli olarak sürdürülmesidir.

Uyum zaman içinde hastanın almakta olduğu ilacı kullanmaya devam etmesi olarak tanımlanabilir. Bu deyim, hem hekimin ve hem de hastanın tedaviye devamdaki istek ve gayretlerini yansıtır. Bir diğer deyişle uyum; etkinlik ve tolerabilitenin birlikte ifadesi olarak da anlaşılabilir. Tedavide uyum hastanın tedaviyi kabul etmesi, hastanın tedaviye uyması, hastanın tedaviyi uygulamaya devam etmesi şeklinde olmak üzere 3 bölümde incelenebilir.

Kronik asemptomatik klinik tablolarda tedavinin yararlarının kanıtlanmış olmasına rağmen genellikle tedaviye devam oranları düşüktür. Hipertansiyonda uyum konusuyla ilgili çalışmalar tedaviye başlandıktan 1 yıl sonra hastaların yarısının ilacı almayı kestiklerini ve tedaviyi kesen hastalarda ölüm veya ilk kardiyovasküler hospitalizasyonda %63’lük bir artış ve yıllık tıbbi masraflarda da %74’lük bir artış olduğunu göstermiştir. Bu durumun pek çok nedeni vardır ancak ilaçların niteliğinin bu olaydaki etkisi fazla değildir.

İlaçların uyumsuzluk nedeniyle kesilmesi genellikle yeni ilaç başlanması ile sonuçlanır. Ancak, tedavinin değiştirilmesi pek çok etkiye bağlı olabilir. Antihipertansif ilaçların sık sık veya gereksiz olarak değiştirilmesi maliyeti de olumsuz etkiler (ilaç masrafları, kan basıncı kontrolu sağlanana ve doz titrasyonu yapılana kadar yapılan doktor vizitlerinin maliyetleri, ulaşım masrafları, mesai ve üretim kayıpları). Hipertansiyon komplike değilken yapılmayan tedavi sonucu ortaya çıkan klinik olayların yarattığı maliyetlerin de buna eklenmesi maliyetin sanıldığından çok daha büyük olduğunu gösterecektir. Ayrıca her tedavi değişikliğinde uyum olasılığı ve takip vizitlerine gelme oranı düşmektedir.

Hipertansiyonda tedavi uyumsuzluğuna yol açan nedenlerin çok önemli bir kısmı yetersiz hasta- hekim ilişkisinin sonucudur. Gerçekten de başarılı hipertansiyon tedavisinde iyi hasta-hekim iletişiminin özel bir yeri vardır. Hipertansiyon tedavisinin yaşam boyu sürmesi nedeniyle hekimin hasta ile sağlıklı ve sürekli iletişim halinde olması gerekir. Hastaya hastalığın önemi, riskleri ve prognozu anlatılmalı; tedavinin hedefleri, yararları, riskleri ve yan etkileri konusunda yeterli bilgi sunulmalıdır. Yetersiz iletişim ve ilişki hastanın tedaviye uyumunu bozarak kan basıncı kontrolünü zorlaştıracaktır. Tedaviye uyumu arttırmanın en iyi yollarından biri, tedavi yaklaşımları konusunda hastanın aktif katılımının sağlanmasıdır. Hastanın ev koşullarında kan basıncını ölçmesi ve izlemesi ve aile fertlerinin de hastayla birlikte tedavi, takip ve diyet programına katılması tedavide başarıyı arttıracaktır.

Hekim tarafından hastalara yaşam tarzı değişikliklerinin yararları ve gerekliliği anlatılmalıdır. Yaşam düzeninin değiştirilmesi kan basıncı yüksekliğini kontrol etmenin yanısıra hipertansiyonunun önlenmesinde de yararlıdır. Şişmanlık, diyabet veya hiperlipidemisi olan hastalarda yaşam düzeninin değiştirilmesinin önemi daha da artar. Yaşam düzeninin değiştirilmesi hipertansiyonu tek başına kontrol edebileceği gibi ilaç gereken durumlarda ilaç dozunun azaltılmasına da olanak sağlar. Bu bağlamda hastalara; tuz alınımını kısıtlamaları, ideal kiloya gelmeleri (1 kg’lik zayıflama ile sistolik kan basıncında 1.6mmHg ve diastolik kan basıncında 1.3mmHg’lik azalma sağlanır), fiziksel aktiviteyi arttırmaları, sigarayı bırakmaları, aşırı alkol almamaları, iyi bir uyku düzenini sağlamaları, doymuş yağ ve kolesterol alınımını sınırlandırmaları ve diyette mikrobesleyicilerin alımını arttırmaları önerilmelidir. Yine de, yaşam tarzı konusundaki uyum ilaç tedavisindeki uyumdan daha kötüdür. Bu nedenle yaşam tarzı değişikliklerinin de hastanın kişisel ve çevresel koşullarına uyarlanması şarttır.

Hipertansiyonda tedavi uyumsuzluğu nedenleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

  • Hastaya bağlı nedenler
    • Sağlık bilinci ve sağlık okuryazarlığı
    • Yan etkiler
      • Gerçek yan etkiler
      • Yan etki olarak algılanan başka nedenli belirtiler
    • Unutkanlık
  • Koşullara bağlı nedenler
    • Belirtilerin olmaması
    • Tedavinin algılanan bir yararının olmaması
    • Birlikte bulunan diğer sağlık sorunları
  • Tedaviyle ilişkili nedenler
    • Yarar görme süresi
    • Karmaşık tedavi planı
    • Yan etkiler
    • Çoklu ilaç kullanımı
    • Reçete yenilenme sıklığı
  • Sosyoekonomik nedenler
    • Tedavi maliyeti
    • Sosyokültürel yapı (düşük sosyoekonomik düzey, azınlık grupları vb.)
  • Sağlık sistemine bağlı nedenler
    • Takım çalışması (hekim- diyetisyen- psikolog- eczacı- sağlık eğiticisi birlikteliği) olanağının olmaması
    • Hekim tükenmişliği
    • Küçümseyici veya yargılayıcı yaklaşım
    • Zaman kısıtlaması
    • İletişim eksikliğinin yarattığı sorunlar

Hipertansiyon tedavisinde uzun süreli izlem gerekmektedir. Tedavinin etkinliği ve yan etkilerinin değerlendirilmesi, varolan risk faktörleri ve eşlik eden klinik durumlardaki değişikliklerin izlenmesi için hastaların sık aralıklarla görülmesi gerekir. Her ziyaret hastaya hastalığı ve tedavisi konusunda eğitim vermek için iyi bir fırsattır. Tedavinin gerekliliği ve yaşam tarzı değişiklerinin sürekliliğinin önemi vurgulanmalıdır. Hastaların ilaç yan etkileri açısından önceden bilgilendirilmesi tedaviye uyumu arttırır. Ziyaretlerin sıklığı, kan basıncı ve hastanın bulunduğu risk tabakasına bağlıdır. Kan basıncı ve risk faktörlerinin kontrolü sağlanıncaya kadar hastaların 1-2 aylık aralıklarla görülmesi uygun olur. Kan basıncı ve risk faktörlerinin kontrolü sağlandıktan sonra ziyaretlerin sıklığı 3-6 aylık aralıklarla yapılabilir.

Aşağıdaki tabloda hipertansiyon tedavisinde uyum için yapılması gerekenlerin anahatları görülmektedir:

  • Tedavinin amacı (en az yan etki ile en fazla kan basıncı düşüşü sağlanması) belirlenmeli ve hasta ile paylaşılmalı 
  • Kan basıncı hedefine ulaşılması konusunda ısrarcı olunmalı
  • Hasta ve ailesi hipertansiyon ve risk faktörleri, tedavi prensipleri ve genel yaklaşımlar konusunda eğitilmeli
  • Hastanın evde kan basıncını takip etmesi sağlanmalı
  • Hastanın uyumsuzluk belirtileri yakından takip edilmeli
  • Hastalarla sürekli temas halinde bulunulmalı (direkt veya telefonla)
  • Tedavinin basit olması sağlanmalı (basit pozoloji, basit uygulama)
  • İlaç alımının hastanın günlük rutin aktiviteleri içine dahil edilmesi sağlanmalı
  • İlaç seçerken uzun etkili günde tek doz formulasyonlar tercih edilmeli ve tüm tedavi günde tek doza indirgenmeye çalışılmalı
  • Yaşam tarzı değişiklikleri teşvik edilmeli
  • Başarısız tedavide ısrar edilmemeli ve yeni bir yaklaşım denenmeli
  • Yan etkiler izlenmeli ve önlenmeye çalışılmalı ve en az yan etkili tedaviyi uygulamaya gayret edilmeli
  • Hedefe ulaşıncaya kadar etkili ve iyi tolere edilen ilaçları sırasıyla eklemeye devam edilmeli

Sonuç olarak hipertansiyon tedavisinde uyum büyük önem taşır. Unutulmamalıdır ki, başarılı tedavinin temeli hastanın hekimine ve yapılan tedaviye inancıdır.

Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.

Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.

Randevu alın