Bugüne kadar yapılmış pek çok araştırmanın sonuçları su sertliği ve kalp hastalıkları arasında bir ilişki olabileceğini vurguluyor.
Foods Journal’da yayınlanan sistematik bir inceleme ve meta-analiz, toplam içme suyu sertliğinin kalp ve damar hastalıklarından ölüme karşı koruma sağlayabileceğini gösteriyor.
Dünya genelinde her yıl yaklaşık 18 milyon kişi kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği, sigara ve alkol tüketimi gibi birçok risk faktörü kardiyovasküler hastalıkların gelişimiyle ilişkilidir. Kanıtlar, sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesi, diyetteki şeker ve tuz içeriğinin azaltılması ve lif bakımından zengin gıdaların tüketiminin artırılmasıyla hastalığın başlama ve ilerleme riskinin azaltılabileceğini göstermektedir.
İçme suyu kalitesi, kardiyovasküler hastalıklar da dahil olmak üzere birçok sağlık olumsuzluğu riskini artırabilecek bir diğer önemli faktördür. İçme suyunun mineral içeriğine bağlı olan sertliği, böbrek taşı ve egzama dahil olmak üzere insan sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bununla birlikte, giderek artan bir kanıt havuzu, kalsiyum ve magnezyum da dahil olmak üzere sudaki bazı minerallerin toplam sertlikte temel bir paya sahip olduğunu ve kardiyovasküler hastalık ölüm oranını azaltmak da dahil olmak üzere insan sağlığını olumlu yönde etkileyebileceğini göstermektedir.
Mevcut literatüre göre, 60 mg/L’den az kalsiyum karbonat içeren su genellikle yumuşak, 60-120 mg/L orta derecede sert, 120-180 mg/L sert ve 180 mg/L’den fazla sert olarak kabul edilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tavsiyesine göre içme suyundaki kalsiyum karbonat konsantrasyonu 50-500 mg/L aralığında olmalıdır.
Bu incelemede, içme için kullanılan su sertliği ve kalp damar hastalıklarından ölüm oranı üzerindeki etkisini araştıran nitel ve nicel çalışmaları seçmek için Web of Science, PubMed ve Scopus dahil olmak üzere üç bilimsel veri tabanı taranmıştır. Seçilen 547 çalışmadan Asya ülkeleri, Avrupa ülkeleri ve Kanada’da yapılan 25’i nitel analize dahil edilmiştir. Bu çalışmalar yürütülmüştür. Niceliksel analiz için, toplam sertlik ve ölüm oranı sayılarından bahseden üç Avrupa çalışması dahil edilmiştir.
Niteliksel olarak analiz edilen 25 çalışmadan 17’si toplam içme suyu sertliğinin kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölümlere karşı anlamlı bir koruyucu etkisi olduğunu bildirmiştir. Bununla birlikte, sekiz çalışma sonucu sert suyun koruyucu etkisinin olmadığını veya ilişkinin anlamlı olmadığı sonucuna varmıştır. Mortalite değerlendirmesinin yanı sıra, nitel analize dahil edilen bir çalışma, su sertliğinin ve sudaki magnezyum içeriğinin kardiyovasküler hastalık riski ile ters ilişkili olduğunu belirtmiştir. Bir başka çalışma ise sert suyun hipertansiyon riskini azaltabileceğini bildirmiştir. Sudaki kalsiyum içeriği ile ilgili olarak, iki çalışma sırasıyla daha düşük akut miyokard enfarktüsü ve iskemik kalp hastalığı riski bildirmiştir.
Nicel analiz ayrıca içme suyu sertliğinin yüksek olduğu bölgelerde yaşayanların yumuşak suya sahip olanlara kıyasla kardiyovasküler hastalıklardan ölüm oranının önemli ölçüde daha düşük olduğunu göstermiştir. Ancak, bu çalışmaların heterojenliği çok yüksekti.
Bu sistematik inceleme ve meta-analiz, sert su içmenin kardiyovasküler hastalıklardan ölüm riskini azaltabileceğini göstermektedir.
Sudaki mineraller arasında magnezyum, kalp kası tonusu, kalp iyon taşıma sistemi, aterogenez ve tromboz, vasküler kalsifikasyon ve endotelyal ve vasküler düz kas proliferasyonunun düzenlenmesinde hayati öneme sahiptir. Benzer şekilde, kalsiyumun da renin-anjiyotensin sistemini azalttığı ve sodyum-potasyum dengesini iyileştirdiği bilinmektedir. Tüm bu faktörler toplu olarak kardiyovasküler sağlık üzerinde koruyucu etkiler yaratabilir.
Yumuşak su, çelik ve bakır gibi su temin sistemi malzemelerine zarar verir. Aşındırıcı özellikleri nedeniyle yumuşak su, su temin borularından bakır ve demir gibi bazı metallerin salınımını tetikleyebilir. Bu metallerin içme suyundaki yüksek seviyeleri insan sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir.
Ancak, çalışmaların heterojen olması nedeniyle su sertliği ve kalp hastalığı ilişkisi konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu muhakkaktır.
Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.