Gençlerde ruhsal sorunlar ve kalp krizi ve felç riski arasında belirgin bir ilişki bulunduğunu gösteren yeni bir araştırma yayınlandı..
Nüfus temelli bir çalışmanın verilerine göre, herhangi bir ruhsal bozukluğu olan genç yetişkinler, ruhsal hastalığı olmayanlara kıyasla MI için %58 ve inme için %42 daha fazla risk altında bulundu. Kore Ulusal Sağlık Sigortası Servisi (NHIS) verilerinin analizinde, araştırmacılar ayrıca depresyon ve uykusuzluğun kadınlarda erkeklerden daha fazla MI ve inme riskiyle bağlantılı olduğunu buldular.
Yapılan çalışmada gençlerde ruhsal sorunlar ve kalp krizi ve inme riski arasında güçlü bağlantılar saptanmıştır. Bulgular, bu bireylerin miyokard enfarktüsü ve inmeyi önlemek için düzenli sağlık kontrolleri yaptırmaları ve uygunsa ilaç kullanmaları gerektiğini göstermektedir. Yaşam tarzı davranışları aşırı kardiyovasküler riski açıklamasa da, bu daha sağlıklı alışkanlıkların prognozu iyileştirmeyeceği anlamına gelmez. Bu nedenle, ruhsal sorunları olan genç yetişkinlere kalp sağlığını iyileştirmek için yaşam tarzı değişikliği önerilmelidir.
Bu çalışmada, 2009-2012 yılları arasında ülke çapında sağlık muayenesinden geçen ve başlangıçta kalp ve damar hastalığı olmayan 20 ila 39 yaşlarındaki 6.577.727 yetişkinin verilerini analiz etmiştir. Araştırmacılar hastaları depresif bozukluk, bipolar bozukluk, şizofreni, uykusuzluk, anksiyete bozukluğu, TSSB, kişilik bozukluğu, somatoform bozukluk, yeme bozukluğu ve madde kullanım bozukluğu gibi ruhsal bozukluklara göre sınıflandırmıştır. Araştırmacılar kohortu Aralık 2018’e kadar MI veya inme insidansı açısından takip etmiştir. Bulgular European Journal of Preventive Cardiology dergisinde yayımlanmıştır.
Kohorttaki genç yetişkinlerin %13,1’inde en az bir ruh sağlığı bozukluğu vardı. Bunların %47,9’unda anksiyete; %21,2’sinde depresyon ve %20’sinde uykusuzluk vardı. Akıl hastalığı olan ve olmayan genç yetişkinlerde hipertansiyon, diyabet, dislipidemi, metabolik sendrom ve kronik böbrek hastalığı prevalansı benzerdi. Sigara ve ağır alkol tüketimi dahil olmak üzere yaşam tarzı davranışları da gruplar arasında benzerdi.
Ortalama 7,6 yıllık takip süresince 16.133 MI ve 10.509 inme vakası görülmüştür. Ruhsal bozukluğu olan hastalar, ortak değişkenler için ayarlama yapıldıktan sonra kalp krizi (HR = 1.58; %95 CI, 1.51-1.64) ve inme (HR = 1.42; %95, CI, 1.35-1.5) için önemli ölçüde artmış risk göstermiştir. Araştırmacılar, genel tanının ve her bir ruhsal bozukluğun bağımsız olarak artmış KV sonlanım noktalarıyla ilişkili olduğunu bulmuştur.
Ruh sağlığı sorunları olan hastaların genel nüfusa göre daha kısa bir yaşam beklentisine sahip olduğu ve ölümlerin çoğunun fiziksel hastalıklardan kaynaklandığı bilinmektedir. Bu çalışma, önemli sayıda genç yetişkinin en az bir ruh sağlığı sorunu olduğunu ve bunun da onları kalp krizi ve felce yatkın hale getirebileceğini göstermektedir. Gelecekteki araştırmalar, bu hassas grupta psikolojik sorunları yönetmenin ve kalp sağlığını izlemenin kardiyovasküler faydalarını incelemelidir.
Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.