Migrende atak tetikleyiciler

Migrende atak tetikleyicileri

Paylaşın!
Okuma süresi: 3 dakika

Migrende atak tetikleyicileri, kişinin yaşam kalitesini doğrudan etkileyen ve bu nedenle yakından bilinmesi gereken faktörlerdir.

Migrende atak tetikleyicileri, migren semptomlarının gelişiminde rol oynayan harici veya dahili faktörlerdir. Bazı tetikleyiciler yiyeceklerle ilgilidir. Ayrıca uyku, egzersiz ve seks gibi davranışsal faktörler ve belirli kokular, sesler ya da parlak veya yanıp sönen ışıklar gibi fiziksel çevre ile ilgili faktörler de tetikleyici olabilir.

Birçok insan migrenle başa çıkmanın en iyi yolunun tetikleyicileri bilmek ve onlardan kaçınmak olduğunu düşünür. Ancak, bir tetikleyici her seferinde migren atağına neden olmayabilir ve tetikleyiciler zaman içinde değişebilir. Genellikle ataklarda birden fazla tetikleyici söz konusudur.

Migrende atak tetikleyicileri içinde en önemlileri aşağıdadır:

Çok fazla veya çok az uyku: Bazı insanlar normalden daha az uyuduklarında migren atağı geçirirler. Ancak normalden daha fazla uyku da aynı etkiyi yaratabilir. Migreni olan kişiler için uyku söz konusu olduğunda tutarlılık çok önemlidir.

Uzun süreli açlık: Uzun süre aç kalmak migreni tetikleyen bir faktör olarak kabul edilmektedir. Her gün aynı saatlerde tutarlı bir şekilde yemek yemek yararlı olur. Öğünün gecikmesi durumunda atıştırmalık bulundurmak da faydalı olabilir.

Stresin artması veya azalması: Duygusal stres en yaygın migren tetikleyicilerinden biridir. Stresli olaylar beyinde bazı kimyasalların salgılanmasına neden olur ve bu değişiklikler migren semptomlarına yol açabilir. Ancak stresin azalması ile bu kimyasalların seviyeleri düştüğünde, örneğin stresli bir iş gününün ardından rahatladığınızda meydana gelen değişim de migren semptomlarına yol açabilir.

Çok az veya çok fazla kafein: Düzenli olarak çay veya kahve tüketenlerde bunları atlamak veya geciktirmek baş ağrısına yol açabilir. Bunun nedeni, kan damarlarının bu öngörülebilir kafein dozuna alışması ve onsuz iyi çalışmamasıdır. Kafeinin migren semptomlarını da hafifletebilir, ancak bu amaçla düzenli olarak kullanılmamalıdır.

Susuzluk: Migreni olan kişilerin yaklaşık üçte biri susuzluğun tetikleyici olduğunu iddia etmektedir. Bazı insanlar için hafif dehidrasyon bile baş ağrısına yol açabilir, bu nedenle düzenli ve yeterli su içmek büyük önem taşır.

Aşırı egzersiz: Düzenli egzersiz migreni olan kişiler için faydalı olabilir çünkü beyinde endorfin adı verilen doğal, ağrı azaltıcı kimyasalların salgılanmasına yol açar. Ancak aniden daha fazla aktivite yapmak veya olağandan daha yoğun aktivite yapmak stres hormonlarının salgılanmasına neden olabilir veya potansiyel olarak açlık veya susuzluğa yol açarak migrende atağı tetikleyebilir.

Adet dönemleri: Kadınların migren yaşama olasılığı erkeklere göre daha yüksektir ve migreni olan kadınların yüzde 75’i adet dönemleri sırasında atak yaşarlar. Hormonal dengeyi iyileştirmek migren semptomlarını önleyebilir veya azaltabilir.

Alkol: Alkollü içecekler, özellikle de şarap, yaygın bir migren tetikleyicisidir. Alkol alımının migren atakları ile ilişkisine dikkat etmek ve alkol kullanımında buna dikkat etmek yararlı olur.

Bazı gıdalar: Eskitilmiş peynirler, kurutulmuş etler veya MSG içeren herhangi bir şey gibi bazı gıdalar yaygın olarak migren tetikleyicileri olarak kabul edilir. Ancak, katkı maddesi veya koruyucu gibi herhangi bir gıda veya gıda bileşeni de kişisel bir migren tetikleyicisi olabilir. Migreni olan kişiler deneyerek hangi gıdaların tetikleyici olduğunu saptayabilir ve bunlardan kaçınabilirler. Başlıca migren tetikleyici gıdalar hakkında aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.


Sigara: Tütün dumanı bazı kişilerde migreni tetikleyebilir. Bu kişinin kendi sigara içimi olabileceği gibi, çevreden gelen dumana maruz kalmak, yani pasif içicilik de migreni tetikleyebilir.

İklimsel faktörler: Sıcak hava dehidrasyona yol açabilir ve bazı insanlar için tek başına bir migren tetikleyicisi olabilir. Ayrıca sıcaklık dalgalanmaları, nem değişiklikleri, fırtınalar ve atmosferik basınç değişiklikleri de dahil olmak üzere birçok farklı hava türü ve değişikliği migrende atak tetikleyicileri arasında bulunur. Bu gibi dönemlerde kapalı ve iklim kontrollü alanlarda bulunmak yararlı olabilir.

Parlak ışıklar veya yüksek sesler: Parlak veya disko ışıkları gibi yanıp sönen ışıklar, inşaat veya müzik gibi kaynaklardan gelen yüksek sesler yaygın olarak bilinen migren tetikleyicileridir.

Boyun ağrısı: Boyun ağrısı bir migren belirtisi olabileceği gibi, bazı kişiler için tetikleyici de olabilir – yani migrenle ilgisi olmayan nedenlerden kaynaklanan boyun ağrısı baş ağrısına veya diğer belirtilere yol açabilir.

Kokular: Yemek kokularından parfümlere kadar çeşitli kokular bazı kişilerde migreni tetikleyebilir. Bu durumda, hangi kokuların atak tetikleyicisi olduğunu bilmek ve onlardan kaçınmak en iyisidir.

Migreni yönetmenin bu kadar zor olmasının nedeni, migrenin muhtemelen birden fazla genetik formu ve genetik olarak yatkın bir sinir sistemini migrene yol açacak şekilde etkileyebilecek birçok potansiyel tetikleyici olmasıdır. Migrene yol açan aşırı uyarılabilir durumun kalıtsal olduğuna inanılmaktadır, ancak migrene yatkınlığa katkıda bulunan muhtemelen yüzlerce, hatta belki de binlerce gen vardır. Migrenli insanlar aşırı uyarılabilir bir beyne sahiptir – yani migreni olmayan birine göre daha düşük bir eşikte tepki verir. Bu da baş ağrısı ve diğer semptomlara yol açan bir sürece yol açar.

Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları aşırı uyarılabilir bir beynin dengede kalmasına yardımcı olur. Migrende atak tetikleyicileri saptanabiliyorsa, bunlardan kaçınmak yararlı olur. Bunun yanısıra, aşağıdaki önlemler de atak sayı, sıklık ve şiddetini azaltmaya katkıda bulunur:

  • Düzenli olarak planlanmış öğünler ve atıştırmalıklar
  • Düzenli bir uyku programı (şekerlemelerden ve hafta sonları uyumaktan kaçının)
  • Yeterli sıvı alımı
  • Düzenli egzersiz
  • Meditasyon ve diğer rahatlama teknikleri

Yaşam tarzı değişiklikleri migren yönetiminde büyük bir fark yaratabilir, ancak her derde deva değildir. İlaçların, yaşam tarzı alışkanlıklarının ve nöromodülasyon veya psikoterapi gibi terapötik yaklaşımların sizin için en uygun kombinasyonunu bulmak için doktorla işbirliği yapmakta büyük yarar vardır.

Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.

Randevu alın