Yeni yayınlanan bir çalışma, diyabet riskini artıran gıdalar konusundaki tartışmaları biraz daha netleştirdi.
Yeni araştırma, işlenmiş et ve rafine karbonhidratların bireylerin tip 2 diyabet riskini artıran gıdalar arasında olduğuna işaret etmektedir. Bunun nedeni, genellikle işlenmiş et ve rafine karbonhidratlar tarafından başlatılan ek enflamasyon, oksidatif stres ve mitokondri işlev bozukluğudur.
Tip 2 diyabet, en hızlı büyüyen küresel sağlık sorunlarından biridir ve önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Dünya genelinde 537 milyon yetişkine tip 2 diyabet teşhisi konulmuştur. Bu istatistik, teşhis edilmemiş diyabeti olan birçok bireyi hesaba katmamaktadır. Düşük ve orta gelirli ülkelerde sıklık daha yüksektir ve kimi ülkelerde her 4 yetişkinden 3’ü tip 2 diyabet hastasıdır.
Kontrolsüz bırakıldığında diyabet kalp hastalığı, böbrek hastalığı, körlük ve yüksek enfeksiyon riski gibi zayıflatıcı komplikasyonlara yol açabilir. Araştırmalar, uygun sağlık yönetimi, eğitim ve diyete erişim ile diyabetin hafifletilebileceğini göstermektedir.
Tip 2 diyabetin yönetiminde diyetin önemli bir rol oynadığına şüphe yoktur. Yeni araştırma, işlenmiş et ile rafine pirinç ve buğdayın aşırı alımının tip 2 diyabet gelişme riski üzerinde en büyük etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Çalışmada ayrıca tam tahılların yetersiz alımının da diyabet riskine katkıda bulunduğu kaydedilmiştir.
Diyabet, vücudunuzun gıdaları enerjiye dönüştürme şeklini etkileyen metabolik bir durumdur. Tüketilen yiyecekler, özellikle karbonhidratlar, şekere parçalanır ve kan dolaşımına salınır. Pankreas tarafından salgılanan insülin hormonu, şekerin enerji olarak kullanılmak üzere kan dolaşımınızdan hücrelere taşınmasını kolaylaştırır.
Diyabetli kişilerin %90-95’ini etkileyen tip 2 diyabette, hücreler insüline yanıt vermeyi bırakır ve kan dolaşımında çok fazla şeker kalır. Bu da pankreasın daha fazla insülin üretmesine neden olur. Pankreasın giderek daha fazla insülin salgılamasına rağmen, insülin direnci nedeniyle kas, yağ ve karaciğerdeki hücrelerin insüline iyi yanıt vermemesi ve artık şekeri kandan hücrelere kolayca taşıyamaması sonucuna yol açar. Bu durum zaman içinde yönetilmezse, ciddi sağlık sonuçlarına yol açabilir. Neyse ki, diyabeti diyet ve sağlıklı bir yaşam tarzı yoluyla yönetmenin ve önlemenin birçok yolu vardır.
Tip 2 diyabetten kaçınmanın önemli bir yönü kan şekerini yönetmektir. Tüketilen gıdalar kan şekerinin nasıl tepki verdiğini etkiler. Bazı gıdalar kan şekerini sabit tutmaya yardımcı olurken, diğerleri kan şekeri seviyelerinde ani artışlara neden olur. Araştırmalar, büyük porsiyonların, hareketsiz yaşam tarzlarının ve yüksek şekerli içeceklerin alımının dramatik bir şekilde arttığını ve diyabet oranlarının yükselmesine katkıda bulunduğunu göstermektedir.
Peki diyabeti önleyici bir diyet neye benzer? Balık, kümes hayvanları, yağsız et, tam tahıllar, baklagiller ve çeşitli meyve ve sebzelerden oluşan bir beslenme düzeni, daha iyi kan şekeri kontrolü ve metabolik hastalık riskinde azalma ile ilişkilidir.
Çeşitli proteinler, meyveler ve sebzeler bakımından zengin bir diyet, genel sağlık ve kronik hastalıkların önlenmesi için gerekli olan birçok besin açısından da zengindir.
Buna karşılık, kimi diyabet riskini artıran gıdalar söz konusudur. Bu gıdaların başında şeker ve işlenmiş veya rafine edilmiş pirinç ve buğday gibi tahıllar gelir. Bu gıdalar “tam gıda” kategorisinde değildir çünkü tahılın dış kısımları çıkarılmıştır. Bu işlem, tam tahılda doğal olarak bulunan protein, lif ve B vitaminlerini azaltır.
Araştırmalar, işlenmemiş tahıllar veya tam tahıllar bakımından daha zengin bir diyetin kan şekeri seviyelerini kontrol etmede ve tip 2 diyabeti önlemede daha etkili olduğu konusunda nettir. Tam tahıllardaki lif, sindirim sürecini yavaşlatır ve kan şekeri dengesizliğini önler. Tam tahılların kalp sağlığı açısından da faydaları vardır; diyabet için risk faktörleri olan toplam kolesterolü ve düşük yoğunluklu lipoproteinleri (LDL) azaltır.
İşlenmiş etler ve şarküteri ürünleri de diyabet riskini artıran gıdalar arasında sayılmalıdır. İşlenmiş et, tütsüleme, kürleme, tuzlama veya kimyasal koruyucuların eklenmesi yoluyla değiştirilmiş veya korunmuş herhangi bir ettir. Araştırmalar, katkı maddelerinin vücutta enflamasyon üreterek metabolik hastalıkların gelişimine katkıda bulunabileceğini göstermektedir. Küresel olarak, beslenme alışkanlıkları et ve rafine tahıllar da dahil olmak üzere daha fazla işlenmiş gıda tüketmeye dönüşmüştür.
Halk sağlığı araştırmaları, tip 2 diyabet insidansının aşırı işlenmiş et alımı ile ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. İşlenmiş etler ve rafine tahıllar, yağ hücrelerinde bozulmuş insülin sinyaline, kasta lipit birikimine ve karaciğerde yağ birikimine yol açan iltihaplanma, oksidatif stres ve mitokondriyal disfonksiyona katkıda bulunur. Bu değişiklikler insülin direncine yol açabilir ve bu da metabolik değişimleri, açlık glikoz seviyelerinin yükselmesini ve karbonhidrat tükettikten sonra glikoz artışını açıklar ve bunların hepsi tip 2 diyabette rol oynar.
Diyet lifi, bitkisel protein, doymamış yağlar, antioksidanlar ve düşük glisemik indeks açısından zengin; doymuş yağlar, işlenmiş etler, rafine karbonhidratlar ve ilave şekerler açısından düşük dengeli bir diyet tüketmek, insülin direnci ve tip 2 diyabet gelişimini önlemede çok yardımcı olabilir.
Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.