Diyabet ve beslenme
Diyabet ve beslenme ilişkisi çok uzun zamandır vurgulanan bir konudur, ancak yine de çoğu diyabetik bu konuda ne yazık ki bilinçsizdir.
Diyabet ve beslenme Read More »
Metabolizma vücudun enerji kaynağıdır. Vücuda enerji sağlanması, alınan gıdalardan vücuda yakıt üretilmesi, üretilen yakıtların bücre içine girmesi, hücre içi metabolizma ve metabolizma sonucu oluşan artıkların vücuttan atılması hep bu kapsamdadır.
Diyabet, tiroid sorunları ve diğer pek çok bozukluk bu zincir nedeniyle oluşur ve bu zinciri daha da bozar. Bu haliyle metabolik sorunlara çok bilinmeyenli bir denklemi çözer gibi sabır ve bilgiyle aşama aşama yaklaşılmalıdır.
Dünyada 422 milyon, Türkiye’de ise 7 milyon diyabet vakası mevcut ve dünyada yılda 4 milyona yakın insan, yani diyabetlilerin % 1’ine yakın bir oranı bu nedenle ölüyor. Bu sayılar covid-19 pandemisi rakamları ile neredeyse başbaşa. Üstelik, covid-19 geçirenlerin büyük çoğunluğu sorunsuz iyileşirken, diyabetliler yaşamlarını bu sorunla birlikte geçirmek zorunda.
2000 yılında 151 milyon kişi olan dünyadaki diyabetli kişi sayısı, 2019 yılında 463 milyon kişiye ulaştı ve bu sayının 2045 yılında 700 milyon kişiyi bulması bekleniyor. Bunun temel nedenleri arasında dünyada yaşam süresinin ve yaşlı nüfusun artması ile sağlığın belirleyicilerinde görülen olumsuzluklar önde geliyor.
Bu sorun her yaşta görülebilen bir hastalık olduğu halde, büyük çoğunluğu oluşturan tip 2 diyabet yaşla artış gösteriyor ve 50 yaş üzerinde % 15 oranını aşıyor. Bu oran 60 yaş üzerinde % 20’lere ulaşıyor, sonrasında da artmaya devam ediyor. Kadınlar ve erkekler arasında ufak farklar olmakla birlikte, oranlar birbirine yakın.
Tüm diyabetlilerin % 80’e yakın kısmı tip 2 diyabettir. Tip 1 diyabete % 10 civarında rastlanır. % 10 civarı bir oranda da gebelik diyabeti görülür. Tüm diğer diyabet tipleri ancak % 1 kadar az görülür.
Bu bozukluk da, tıpkı tüm kronik hastalıklar gibi genetik altyapı ile çevresel faktörlerin bileşiminden oluşur. Bu çerçevede, genetik zemin üzerine eklenen çeşitli risk faktörleri hastalığın gelişimini yönlendirir. Uzunca bir süre sessiz seyreden hastalık, belli bir birikim sonrasında klinik olarak ortaya çıkarak farkedilir. Hastalığın klinik yönetimi ve tedavisi ancak bu aşamadan sonra başlar. Hastalık, bir noktadan sonra bir akut olay ile (örneğin kalp krizi veya inme gibi) veya taramalar sırasında farkedilebilir. Ama, asıl önemli olan, risk faktörleri ve sağlığın diğer belirleyicileri ile hastalığın ortaya çıkışından önce mücadeleye başlayıp da sorunun başlangıcını olabildiğince ötelemeyi başarmaktır.
Bu kapsamda diyabet kan şekeri dengesizliği ve insülin direnci ile başlayıp, sonrasında bozulmuş glikoz toleransı ile devam eden bir olaydır. Üstelik, diyabetle ilişkili diğer sorunlar daha insülin direnci aşamasından önce gelişmeye başlar.
Tıpkı diyabet gibi tiroid hastalıkları da metabolizma ile karşılıklı etkileşim içindedir. Diğer hormonal sorunlar, barsak bozuklukları, karaciğer sorunları ve hatta zihinsel problemler hep metabolik sorunlarla etkileşir.
Diyabet ve beslenme ilişkisi çok uzun zamandır vurgulanan bir konudur, ancak yine de çoğu diyabetik bu konuda ne yazık ki bilinçsizdir.
Diyabet ve beslenme Read More »
Yeni yayınlanan bir çalışma, diyabete yol açan gıdaların neler olduğu konusundaki tartışmaları biraz daha netleştirdi.
Diyabet riskini artıran gıdalar Read More »
Gıdalar ve depresyon ilişkisi hakkındaki bilgiler yeni değil ve bu konuda yapılmış pek çok araştırma bizlere önemli bilgiler sağlıyor.
Gıdalar ve depresyon ilişkisi Read More »
Kızartmalar depresyona yol açıyor ve patates kızartması ve benzeri kızarmış yiyecekleri sık yiyen kişilerde anksiyete ve depresyon riski daha yüksek.
Kızartmalar depresyona yol açıyor Read More »
Gezegen sağlığı diyeti, EAT-Lancet komisyonu tarafından, 2019 yılında Lancet dergisinde yayınlanan bir raporun parçası olarak oluşturulan bir beslenme modelidir.
Gezegen sağlığı diyeti Read More »
Folat (B9 vitamini), bir diğer adıyla folik asit, vücuttaki pek çok reaksiyonda kofaktör olan B grubu vitaminlerinden biridir.
Tip 1 diyabet, bağışıklık sisteminin pankreastaki insülin üreten hücreleri yok etmesi sonucunda oluşan bir diyabet türüdür.
Kontrol altına alınmadığı takdirde, diyabet komplikasyonları vücuttaki neredeyse her organı etkileyebilecek sonuçlara yol açabilir.
Diyabet komplikasyonları Read More »
Prediyabet, kan şekeri seviyelerinin normalden yüksek olduğu, ancak diyabet olarak sınıflandırılacak kadar yüksek olmadığı durumdur.
Prediyabet hakkında bilinmesi gerekenler Read More »
Toplumda çok yaygın rastlanarak önemli bir toplumsal sağlık sorunu oluşturan ve sıklığı giderek artan diyabet nedenleri ve risk faktörleri her diyabet tipi için farklıdır.
Diyabet nedenleri ve risk faktörleri Read More »