Susuzluk ya da diğer adıyla dehidratasyon yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte çoğu kişiyi, özellikle riski yüksek olanları tehdit ediyor.
Susuzluk (dehidratasyon), vücudun aldığından daha fazla su kaybetmesi durumudur. Bu şekilde vücuttu sıvı miktarı azalır ve bununla birlikte vücudun su ve mireral dengesi bozulur.
Susuzluk nedir?
Yetişkin bir insanın vücut ağırlığının yaklaşık üçte ikisi sudan meydana gelir. Su vücutta hücrelerin içinde, kan damarlarında ve hücreler arasında; kısacası heryerde bulunur. Normal şartlar altında vücut günde yaklaşık 1,5- 2,5 litre suyu ter, idrar ve dışkı yolu ile kaybeder. Bu kayıplar yeterli sıvı alımı ile giderilemezse susuzluk (dehidratasyon) ortaya çıkar.
Dehidratasyon kaybedilen sıvının miktarına göre hafif, orta ve şiddetli olmak üzere 3 gruba ayrılır.
Susuzluk nedenleri nelerdir?
Yetersiz sıvı alımı
Sağlıklı bir kişinin günlük ortalama 2-2,5 litre sıvı alması gerekir. Bu miktar yaş, kilo, çevre ısısı ve günlük fiziksel aktiviteye bağlı olarak değişiklik gösterir. Kişinin günlük ihtiyacı kadar sıvı almaması susuzluk ile sonuçlanabilir.
Kusma ve ishal
Şiddetli akut veya uzun süreli kronik ishaller, özellikle kusma da eşlik ediyorsa, çok fazla sıvı ve elektrolit kaybına neden olabilir. Bu durum özellikle bebekler, küçük çocuklar, yaşlılar ve beslenme bozukluğu olanlarda daha tehlikeli sonuçlara yol açabilir.
Aşırı terleme
Ter ve terleme, normal koşullarda vücudun soğutma mekanizmasıdır. Özellikle sıcak hava, yoğun egzersiz ve hipertiroidi gibi kimi metabolik bozukluklar terlemeyle sıvı kaybına neden olarak susuzluğa neden olurlar.
Yüksek ateş
Ateşin 38 derecenin üzerinde seyrettiği hastalıklarda sıvı kaybı görülebilir ve sıvı açığının yerine konmazsa dehidratasyon ortaya çıkar. Güneş yanıkları da sıvı kaybına neden oldukları için dehidratasyon sebebidir.
Diyabet
Yüksek seyreden kan şekeri sonucunda böbreklerden şekerle birlikte su da atılır, bu da sıvı kaybına neden olur. Özellikle tip I diyabetlilerde bu durum çok tehlikeli olabilir.
Böbrek hastalıkları
Kimi böbrek hastalıklarında böbreğin idrarı yoğunlaştırma kapasitesi azaldığı için, gereğinden fazla su vücuttan atılarak susuzluğa neden olur.
Ödemle seyreden hastalıklar
Kalp yetmezliği, karaciğer yetmezliği ve protein kaybına neden olan böbrek hastalıkları gibi ödem ve vücut boşluklarına sıvı toplanması yapan hastalıklarda damar içindeki sıvı azaldığı için, vücutta sıvı olmasına rağmen dehidratasyon oluşabilir.
Susuzluk belirtileri nelerdir?
Susuzluk sonucu ortaya çıkan belirtiler, sıvı kaybı şiddetine göre değişiklik gösterir. Hafif dehidratasyonda halsizlik, yorgunluk, ağız kuruluğu, susama hissi, başağrısı, kalpte hızlanma,cilt kuruluğu, idrar miktarında azalma ve kabızlık ortaya çıkar. Şiddetli dehidratasyonda ise, bilinç bulanıklığı, düşük tansiyon, göz kararması, baş dönmesi ve bayılma gibi yakınmalar gelişir. Şiddetli dehidratasyon yaşamı tehdit eden ciddi bir acil durumdur.
Kimlerde susuzluk riski fazladır?
Bazı insanlar daha yüksek susuzluk riski altındadır. En çok risk altında olanlar:
- Yüksek irtifada yaşayanlar
- Özellikle maraton, triatlon ve bisiklet gibi dayanıklılık sporları yapan sporcular,
- Diyabet, böbrek hastalığı, böbreküstü bezi bozuklukları gibi kronik sorunları olan kişiler,
- Bebekler, çocuklar ve yaşlılar
Susuzluk nasıl tedavi edilir?
Hafif ve orta derecedeki susuzlukta kişinin yeterli miktarda sıvı alması sağlanır. İshal, kusma ve böbrekler yolu ile aşırı sıvı kaybı olan vakalarda ağızdan verilen sıvı yetersiz kalırsa, damardan sıvı vermek gerekebilir. Bilinç kaybı veya diğer ciddi bulgularla seyreden şiddetli dehidratasyon durumunda ise mutlaka hastane koşullarında tedavi gerekir.
Susuzluktan korunma
Günlük tüketilmesi gereken sıvı miktarı kilo, fiziksel aktivite ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Yoğun egzersiz yapılan günlerde ve sıcak havalarda sıvı tüketimi artırılmalıdır. İshal ve kusma gibi su kaybına neden olan durumlarda da eksilen su ve elektrolitleri tamamlamak gerekir.
Sıvı ihtiyacı sadece su içerek karşılanmaz. Soda, ayran, sebze ve meyve suları, karpuz, salatalık, domates veya marul gibi özellikle su açısından zengin besinler yiyerek de su ihtiyacı karşılanabilir.
Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.