Genellikle kadınlara özgü sanılan görülen migren, aslında öyle değildir. Erkeklerde migren kendilerine özgü bir dizi sağlık sorunuyla kendini gösterir.
Erkeklerde migren olma olasılığı kadınlardan daha düşüktür: Bu hastalık kadınlar arasında erkeklerden yaklaşık üç kat daha yaygındır. Bunun nedeni genetik faktörler değildir, çünkü genetik hem erkeklerde hem de kadınlarda önemlidir. Ancak kadınlardaki hormonal dalgalanmalar, özellikle de östrojen, erkeklerden daha fazla migren geçirmelerine neden olur
Erkeklerin migrenle yaşadıklarını kabul etme olasılıkları da daha düşüktür. JAMA’da 2022 yılında yayınlanan bir makaleye göre, kadınların yüzde 17’sine kıyasla erkeklerin sadece yüzde 6’sı migren semptomları yaşadığını bildirmiştir. Pratik anlamda bu, erkeklerin hastalıkla ilgili deneyimleri hakkında bir doktorla konuşma, ataklar sırasında acil servise gitme, reçeteli migren ilaçları alma veya önleyici tedaviler kullanma olasılıklarının kadınlara göre daha düşük olduğu anlamına gelir. Bunun yerine erkekler migren atağını kendi başlarına atlatmaya ve basit ağrı kesicilerle tedavi etmeye çalışır.
Çoğunlukla erkek ve kadın için migren atağı aynı temel kalıbı izler. Migren ağrısından 30 ila 60 dakika önce örneğin zikzaklar veya yanıp sönen ışıklar görmek gibi görsel bozukluklar; karıncalanma, uyuşma veya halsizlik; ve konuşma bozukluğu gibi bir dizi belirtiyi içerebilen bir aura ortaya çıkar. Bunun ardından yoğun bir baş ağrısı gelişir ve beraberinde ışığa, gürültüye ve kokulara karşı hassasiyetin yanı sıra 4-72 saat sürebilen bulantı ve kusma gelir. Sonrasında, birçok kişi bir veya iki gün boyunca “migren akşamdan kalması” yaşar ve depresif veya yorgun hissedebilir.
Bazı belirtiler erkeklerde kadınlara göre daha az görülür. Migrenli erkeklerde tek taraflı baş ağrısı veya zonklayıcı baş ağrısı görülme olasılığı migrenli kadınlara göre daha düşüktür. Ayrıca bulantı, ışık hassasiyeti, ses hassasiyeti ve allodini [dokunmaya aşırı duyarlılık] gibi baş ağrısı dışı belirtilere de daha az rastlanır.
Buna karşılık, BMJ’de yayınlanan bir çalışmaya göre migreni olan kişiler kalp krizi, felç ve atriyal fibrilasyon gibi kalp- damar komplikasyonları açısından risk altındadır ve bunlar erkeklerde kadınlardan daha belirgin ve daha ciddidir. Bu durum özellikle yüzünde veya kolunda karıncalanma gibi nörolojik semptomları olan veya görüşünde tekrarlayan bulanıklık ve zikzak çizgiler gören erkekler için geçerlidir.
Ara sıra migren atakları yaşayan bir erkekte bunlar yaşam kalitesini etkilemiyorsa, hastalık yönetilebilir. Bu, tetikleyicilerden kaçınarak (fiziksel efor erkekler için önemli bir tetikleyici olabilir) ve semptomlar ortaya çıktıkça tedavi edilerek yapılabilir. Ancak, ayda en az dört gün migren varsa veya ayda iki gün ciddi ataklar oluyorsa, önleyici tedavi gerekir. Önleyici tedaviler migren ataklarının hem sıklığını hem de şiddetini azaltabilir.
Ailede migren öyküsü varsa veya görme bozuklukları ve nörolojik semptomlarla birlikte tekrarlayan ataklar mevcutsa, önleyici tedavi önemlidir ve sadece ağrıyı kesmek yeterli olmaz.
Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.
