Epigallocatechin gallate (EGCG)

Epigallocatechin Gallate (EGCG)

Paylaşın!
Okuma süresi: 3 dakika

Epigallocatechin gallate (EGCG), sağlık üzerindeki potansiyel olumlu etkisi nedeniyle çok dikkat çeken benzersiz bir bitki bileşiğidir.

Epigallocatechin gallate (EGCG), kateşin adı verilen bitki bazlı bir bileşik türüdür. Kateşinler, polifenoller olarak bilinen daha büyük bir bitki bileşikleri grubunda daha da kategorize edilebilir. EGCG ve diğer benzerii kateşinler, serbest radikallerin neden olduğu hücresel hasara karşı koruma sağlayabilen güçlü antioksidanlar olarak işlev görür.

Serbest radikaller, vücudunuzda oluşan ve sayıları çok arttığında hücrelerinize zarar verebilen oldukça reaktif parçacıklardır. Kateşinler gibi antioksidanlar bakımından zengin gıdalar tüketmek serbest radikal hasarını sınırlandırmaya yardımcı olabilir. Ayrıca araştırmalar, EGCG gibi kateşinlerin enflamasyonu azaltabileceğini ve kalp hastalığı, diyabet ve bazı kanserler dahil olmak üzere belirli kronik durumları önleyebileceğini göstermektedir.

EGCG çeşitli bitki bazlı gıdalarda doğal olarak bulunur ancak genellikle ekstrakt şeklinde satılan bir besin takviyesi olarak da mevcuttur. EGCG muhtemelen en çok yeşil çaydaki ana aktif bileşik olarak rolüyle bilinirse de, yeşil çay içmekle ilişkili sayısız sağlık yararı tipik olarak EGCG içeriğine atfedilir.

EGCG ağırlıklı olarak yeşil çayda bulunmasına rağmen, diğer gıdalarda da az miktarda bulunmaktadır:

  • Çay: yeşil, beyaz, oolong ve siyah çay
  • Meyveler: kızılcık, çilek, böğürtlen, kivi, kiraz, armut, şeftali, elma ve avokado
  • Kuruyemişler: pikan cevizi, antep fıstığı ve fındık

EGCG en çok araştırılan ve güçlü kateşin olsa da, epikateşin, epigallokateşin ve epikateşin 3-gallat gibi diğer türler de benzer faydalar sunabilir. Ayrıca, bunların çoğu gıdalarda daha yaygın olarak bulunur. Kırmızı şarap, bitter çikolata, baklagiller ve çoğu meyve, yüksek dozda kateşin içeren gıdalara birkaç örnektir.

Çeşitli çalışmalar, EGCG’nin enflamasyonun azaltılması, kilo kaybı, kalp ve beyin sağlığının iyileştirilmesi dahil olmak üzere çok sayıda sağlık yararı sağladığını göstermektedir. Bu etkiler şu şekilde sayılabilir:

  • Antioksidan ve anti-inflamatuar etkiler: EGCG’nin ününün büyük bir kısmı güçlü antioksidan kapasitesinden ve stres ve enflamasyonu azaltma potansiyelinden gelir. Serbest radikaller, hücrelerinize zarar verebilecek oldukça reaktif parçacıklardır. Aşırı serbest radikal üretimi oksidatif strese yol açar. Bir antioksidan olarak Epigallocatechin Gallate (EGCG), hücrelerinizi oksidatif stresle ilişkili hasarlardan korur ve vücudunuzda üretilen tümör nekroz faktörü-alfa (TNF-alfa) gibi pro-inflamatuar kimyasalların aktivitesini baskılar. Nitekim stres ve enflamasyon; kanser, diyabet ve kalp hastalıkları da dahil olmak üzere çeşitli kronik hastalıklarla bağlantılıdır.
  • Kalp sağlığı: Araştırmalar, yeşil çaydaki EGCG’nin kan basıncını, kolesterolü ve kan damarlarında plak birikimini azaltarak kalp sağlığını destekleyebileceğini göstermektedir.
  • Kilo kaybı: Epigallocatechin gallate (EGCG), özellikle yeşil çayda doğal olarak bulunan kafeinle birlikte alındığında kilo kaybını da teşvik edebilir. EGCG’nin kilo üzerindeki etkisine ilişkin çalışma sonuçlarının çoğu tutarsız olsa da, bazı uzun vadeli gözlemsel araştırmalar, günde yaklaşık 2 bardak (434 ml) yeşil çay tüketmenin vücut ağırlığı ve yağ kütlesinde azalma ile ilişkili olduğunu belirtmiştir.
  • Beyin sağlığı: İlk araştırmalar, yeşil çaydaki EGCG’nin nörolojik hücre fonksiyonunu iyileştirmede ve dejeneratif beyin hastalıklarını önlemede rol oynayabileceğini düşündürmektedir. Bazı çalışmalarda, EGCG enjeksiyonları omurilik yaralanması olan farelerde inflamasyonun yanı sıra nöral hücrelerin iyileşmesini ve yenilenmesini önemli ölçüde iyileştirmiştir. Ek olarak, insanlarda yapılan çok sayıda gözlemsel çalışma, daha yüksek yeşil çay alımı ile yaşa bağlı beyin gerilemesinin yanı sıra Alzheimer ve Parkinson hastalığı riskinin azalması arasında bir bağlantı bulmuştur. Bununla birlikte, mevcut veriler tutarsızdır. Dahası, özellikle EGCG’nin mi yoksa belki de yeşil çayın diğer kimyasal bileşenlerinin mi bu etkilere sahip olduğu belirsizliğini korumaktadır.

EGCG onlarca yıldır incelenmesine rağmen, fiziksel etkileri oldukça çeşitlidir. Bazı uzmanlar bunun nedeninin EGCG’nin oksijen varlığında kolayca bozunması ve birçok insanın onu sindirim sisteminde verimli bir şekilde emmemesi olabileceğine inanmaktadır.Bu durum, spesifik dozaj önerileri geliştirmeyi zorlaştırmıştır.

Tek bir fincan (250 ml) demlenmiş yeşil çay tipik olarak yaklaşık 50-100 mg EGCG içerir. Bilimsel çalışmalarda kullanılan dozajlar genellikle çok daha yüksektir, ancak kesin miktarlar tutarsızdır. Buna karşılık, günde 800 mg EGCG’ye eşit veya daha yüksek günlük alımlar, karaciğer hasarının bir göstergesi olan transaminazların kan seviyelerini artırır. Bir grup araştırmacı, katı takviye formunda alındığında günde 338 mg EGCG’nin güvenli bir alım seviyesini önermiştir.

EGCG’nin %100 güvenli veya risksiz olduğunu söylemek mümkün değildir. EGCG takviyeleri aşağıdaki gibiciddi yan etkilerle ilişkilendirilmiştir:

  • karaciğer ve böbrek yetmezliği
  • baş dönmesi
  • düşük kan şekeri
  • anemi

Fetal büyüme ve gelişme için gerekli bir B vitamini olan folat metabolizmasına müdahale ederek spina bifida gibi doğum kusurları riskini artırabileceğinden, hamilelerin EGCG alması önerilmez. ECGC’nin emziren annelerdeki güvenilirliği ise bülünmemektedir, bu nedenle süt veren annelere tavsiye edilmez.

EGCG ayrıca bazı kolesterol düşürücü ve antipsikotik ilaç türleri de dahil olmak üzere bazı reçeteli ilaçların emilimini engelleyebilir.

Sonuç olarak, EGCG enflamasyonu azaltarak, kilo kaybına yardımcı olarak ve bazı kronik hastalıkları önleyerek sağlığa fayda sağlayabilen güçlü bir bileşiktir. En çok yeşil çayda bulunur ancak diğer bitkisel gıdalarda da bulunur. Takviye olarak alındığında, EGCG zaman zaman ciddi yan etkilerle ilişkilendirilmiştir.

Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.

Randevu alın