Antioksidanlar sözü geçen bileşikler olmasına rağmen, çoğu kişinin bu bileşiklerin oldukları ve ne işe yaradıkları hakkında fikri yok.
Antioksidanlar, vücuttaki oksijen serbest radikallerini ortadan kaldıran moleküllerdir. Oksijen serbest radikalleri vücutta arttığında pek çok soruna yol açan bileşiklerdir. Vücudun oksijen serbest radikalleri ile mücadele etmek için kendi ürettiği bileşikler vardır. Ancak sebzeler, meyveler ve başka bitkisel besin kaynakları da antioksidan içerir. Kimi vitaminler de antioksidan olarak etkinlik gösterirler.
Oksijen serbest radikalleri
Vücudun fonksiyonları sırasında sürekli olarak oksijen serbest radikalleri oluşur. Antioksidanlar tarafından temizlenmediği takdirde, bu bileşikler kolayca dokulara zarar vererek ölüme kadar giden sonuçlara yol açabilirler. Ancak, serbest radikaller kimi durumlarda yararlı da olur. Örneğin, serbest radikaller bağışıklık hücreleri tarafından enfeksiyonlarla mücadele amacıyla kullanılır. Dolayısıyla, vücutta oksijen serbest radikalleri ve antioksidanlar arasında bir denge olmalıdır.
Oksijen serbest radikalleri ile antioksidanlar arasındaki denge bozulursa, bu duruma oksidatif stres adı verilir. Uzamış oksidatif stres hücrelerde DNA’ya ve başka önemli moleküllere zarar verebilir, hatta hücrenin ölümüne yol açabilir.
DNA hasarlanması kansere yol açabilir. Yaşlanmanın temelindeki mekanizmanın da bu olduğu düşünülmektedir.
Oksidatif strese yol açan nedenler
Serbest radikalleri arttıran nedenler genellikle yaşam tarzı, fiziksel ve psikolojik stres ve çevresel faktörlerle ilintilidir. Bunların başlıcaları şu şekilde sayılabilir.
- Hava kirliliği
- Sigara
- Alkol
- Toksinler
- Kan şekeri yüksekliği
- Fazla doymamış yağ asidi tüketimi
- Fazla radyasyon (güneş ışığı dahil)
- Bakteri, virüs ve mantar enfeksiyonları
- Fazla demir, magnezyum, bakır veya çinko alınması
- Vücutta gereğinden fazla veya gereğinden az oksijen bulunması
- Uzun süreli ve yoğun egzersiz
- C ve E vitamini gibi antioksidanların fazla alınması
- Antioksidan yetersizliği
Antioksidanlar nerelerde bulunur?
Antioksidanlar vücutta yapılanlar (birincil antioksidanlar) ve dışarıdan alınanlar (sekonder antioksidanlar) olarak ikiye ayrılır. Vücutta süperoksit dismutaz (SOD), katalaz ve gluatyon peroksidaz gibi antioksidanlar sentezlenir.
Benzer şekilde, hayvan ve bitki dokularında da, benzer şekilde kendi yaşamlarını sürdürebilmeleri için antioksidan bulunur ve besinle alınır.
Besinle alınan antioksidanlardan C ve E vitaminlerinin vücutta başka işlevleri olduğu için insanlar tarafından dışarıdan alınmak zorundadır. Diğerlerinin ise alınması şart değildir, ama alındıkları takdirde sağlığa olumlu etki yaparlar. Yararlı olduğu bilinen bitkisel yiyeceklerin çoğunun yararı antioksidan içerikleri nedeniyledir.
Bunların dışında; çay, kahve ve siyah çikolata da iyi birer antioksidan kaynağıdır.
Hayvansal ürünler ve deniz ürünleri de antioksidan içerirler, ancak bunlardaki antioksidan miktarları bitkisel ürünlerden daha azdır.
Antioksidanlar işlenmiş gıdaların raf ömrünü uzatırlar, bu nedenle işlenmiş gıdalara ilave edilirler. Bunlar rasında en sık kullanılanı C vitaminidir.
Antioksidanlar takviye olarak alınmalı mı?
Antioksidanlar sağlık için yararlıdır, ama bu durum her zaman fazlasının daha iyi olduğu anlamına gelmez. Fazla antioksidan alınması toksik etki yaparak tam tersine oksidatif stresi arttırabilir. Bu duruma antioksidan paradoksu adı verilir. Bu durumun ölüme kadar giden sonuçları olabilir.
Bu nedenle, yüksek doz saf antioksidanlardan kaçınmakta yarar vardır. Genel olarak antioksidandan zengin besinleri bol tüketmek ve sağlıklı yaşam tarzı dışarıdan destek almaktan daha iyidir. Dışarıdan alınacak destekler ancak bazı besleyicilerin eksikliği saptanırsa önerilir.
Sonuç
Yaşamın sürmesi ve sağlıklı bir beslenme için yeterli antioksidan alınması çok önemlidir. Ancak, yüksek doz antioksidan zararlı olabilir. Bu nedenle, özel durumlar dışında yiyeceklerle antioksidan alınması önerilir.
Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.