Adaptojenler yüzyıllardır insanlar tarafından strese karşı kullanılsa da adaptojen terimini ilk olarak 1940 yılında ortaya atan Nikolay Lazarev oldu. Adaptojenler çağdaş yaşamın getirdiği stresle başa çıkmak için giderek daha fazla kullanılıyorlar.
Adaptojenler Nedir?
Stres yaşamın normal bir parçasıdır. Ancak uzun süreli ve/veya tekrarlayıcı stres birçok psikolojik ve fiziksel soruna yol açabiliyor. Dolayısıyla stresle başa çıkma konusunda bazen desteğe ihtiyaç duyulabiliyor.
Adaptojenler de burada devreye giriyor. Adaptojenler, anksiyete ve duygudurum bozukluklarından, tükenmiş adrenal/kortizol seviyelerine kadar birçok şeye yardımcı olan bitkilerdir. Özellikle son yıllarda popülaritesini hayli artıran adaptojenler, binlerce yıldır kullanılıyor.
Adaptojenler, vücudumuzun stres ile başa çıkmasına yardımcı olan bir grup bitki olarak tanımlanabilir. “Adaptojen” kelimesi, bitkilerin eşsiz iyileştirici işlevlerini vücudun gereksinimine göre “uyarlama” yeteneğinden gelir. Kan basıncını stabilize etmek, kortizol ve adrenal seviyelerini düzenlemek veya kronik stresi gidermek için adaptojen bitkilerden faydalanılabilir. Adaptojenler 3 spesifik kriteri karşılamalıdır;
1. Toksik olmamak, güvenli olmak
2. Sadece bir organ veya sistem için değil, genel bağışıklık sisteminin gücünü artıran geniş faydalara sahip olmak
3. Vücut için denge sağlamak
Stresin vücttaki etkileri
Adaptojenlerin nasıl işe yaradığını anlamak için, stres karşısında vücudunda meydana gelen değişimleri bilmek önemli. Çünkü stres, genelde soyut bir kavram gibi düşünülür. Ancak etkileri gayet somuttur.
Fiziksel veya mental bir stres kaynağı ile karşılaşıldığında vücut genel adaptasyon sendromu adı verilen bir yanıt oluşturur. Bu yanıtın başlıca aşamaları şunlardır:
- Alarm dönemi: Stres yaratan etkenle ilk karşılaşmanın şoku dönemi diyebiliriz.
- Uyum dönemi: Vücut bu yeni duruma ayak uydurmaya çalışır.
- Direnç dönemi: Vücut bu durumun üstesinden gelemezse kendini zorlamaya başlar.
- Tükeniş dönemi: Vücudun strese yenik düştüğü dönemdir. Stresin vücutta yarattığı psikolojik ve fiziksel negatif etkiler görülür.
Adaptojenler uyarıcı etkileriyle genellikle direnç dönemini uzatarak tükenişi geciktirmeyi sağlar ve stres kaynağıyla başa çıkmayı kolaylaştırırlar. Bu şekilde adaptojenler strese karşı adeta bir mini aşı görevi görürler.
Kronik stresin azalması sonucunda vücutta katekolamin ve kortizol düzeyleri düşer ve buna bağlı olarak obezite dahil pek çok metabolik sorunun azaltılması sağlanabilir. Bu durum ayrıca ağrı, sindirim bozuklukları, uykusuzluk ve benzeri sorunlarda da katkı sağlar.
Başlıca adaptojenler
Pek çok bitki ve mantar adaptojen etkiye sahiptir, ancak bu etkiler her birinde farklıdır. Aşağıdaki tablo başlıca adaptojen bitkileri ve etkilerini göstermektedir.
Adaptojenler toz halinde, kapsüllerde veya tentür şeklinde kullanılabilir. Ancak, bunların dozunun bir doktor veya eczacı tarafından ayarlanması gerekir. Ayrıca, her adaptojen için optimal kullanım zamanı ve doz aralıkları farklı olabilir. Doz güvenliği açısından hazır toz ve kapsüller daha uygundur.
Adaptojenler yararlı ve genellikle zararsız olmakla birlikte, düzenli ve dozunda alınması gereken maddelerdir. Bunların etkilerinin uzun vadede görüleceği unutulmamalıdır. Ayrıca, tüm bitkisel ajanlar gibi, bunlarda toksik ve allerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu maddelerin kullanılan diğer ilaç ve maddelerle etkileşebileceği de akılda tutulmalıdır. Ayrıca, her bireyin yanıtı da farklı olabilir.
Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.