Ksenoöstrojenler

Ksenoöstrojenler sağlığımızı tehdit ediyor.

Paylaşın!

Ksenoöstrojenler her yerdeler. Östrojeni taklit eden bu kimyasal maddeler öncelikle kadın sağlığını, ama onunla birlikte erkek ve çocuk sağlığını da tehdit ediyor.

Geçtiğimiz yüzyılın başından beri, biz farketmesek de pek çok kimyasal madde hayatımızla birlikte vücudumuza da girdi. Bu maddelerin arasında ksenoöstrojenler farklı bir yere sahip, çünkü kadınlık hormonu olan östrojene benzer etki gösteriyorlar.

Ksenoöstrojenler nelerdir?

Ksenoöstrojenler yapılarında klor bulunan ve yıllarca bozulmadan kalan kimyasal maddelerdir. Bu maddeler çok çeşitli alanlarda kullanılmaktadır.

Tarım ilaçları

Bunlar pestisitler, herbisitler ve benzerleri gibi böcek, küf, yabani ot, kemirgen gibi tarım zararlılarını ortadan kaldırmak amacıyla kullanılan tarım ilaçlarıdır. Hava, su ve topraktaki bu maddeler buradan bitkilerin ve bu bitkileri tüketen hayvanların vücuduna girer, sonrasında da bu bitkisel ve kimyasal ürünleri tüketen insanlara geçer.

PCB’ler (polichlorinated bisphenyls)

Bu maddeler endüstriyel kimyasallardan olup, 1980’de yasaklanmadan önce kapasitör, trafo, elektrik malzemeleri, matbaa mürekkebi, boya, yapıştırıcı, karbonsuz kopya kağıdı gibi çeşitli eşyanın yapımında kullanılmış ve sonrasında doğaya ve besin zincirine karışmışlardır. Bu maddeler çok dayanıklı olduklarından hala insan sağlığı için sorun oluştururlar.

Dioksinler

Dioksinler, çeşitli kimyasal işlemler sırasında ortaya çıkan ksenoöstrojenlerdir. Klorla ağartılmış kağıtlar, kadın tampon ve pedleri, çocuk bezleri, kağıt havlu, peçete, tuvalet kağıdı, çay poşeti veya kahve filtresi gibi çeşitli ürünler vasıtasıyla vücuda geçerler.

Bisfenol A (BPA)

Bu madde sert plastiklerin ve kuvvetli yapıştırıcı özelliği olan bir reçinenin yapımında kullanılır. İçme suyu bidonları ve içeceklerin içerisinde bulunduğu plastik şişeler, ve yiyecek saklama kapları BPA içerir. Ayrıca konserve kutularının iç kaplamasında ve kasa fişleri ve biletlerde kullanılan termal kağıtlarda da bu madde bulunur

Diğerleri

Bunların dışında kalan ksenoöstrojen içeren maddeler arasında güneş koruyucu losyonlar, paraben içeren krem ve kozmetik ürünler, tırnak cilası, fitalat içeren plastikler, bazı gıda katkıları (E127, E310, E320), çamaşır deterjanları, yumuşatıcılar olarak sıralayabiliriz. Ayrıca, çeşitli amaçlarla östrojen hormonu verilmiş hayvanların et, süt ve yumurtaları da östrojen içerebilir.

Ksenoöstrojenler ve kaynakları

Ksenoöstrojenler ne gibi sağlık sorunları yaratabilir?

Ksenoöstrojenler aşağıdaki yollarla vücuda girerek zararlı etkilerini gösterirler:

  • Yiyecek ve içeceklerle sindirim kanalından
  • Havadaki partiküllerle solunum yolundan
  • Direkt temasla deriden
  • Anneden plasenta yoluyla fetusa geçerek

Ksenoöstrojenler vücuda girdikten sonra kolayca parçalanıp atılamaz ve yağ dokusunda birikirler. Bu durum östrojen fazlalığına yol açan etkenlerden biridir. Östrojen fazlalığı başta meme, prostat ve testis kanserleri olmak üzere kanser gelişimi ile yakından ilişkilidir.

Ayrıca, östrojen fazlalığı sonucu erkek ve kadında kısırlık, sperm sayısında azalma, seksüel davranışlarda değişiklik, endometriozis (çikolata kistleri), polikistik over, erken ergenlik, tekrarlayan düşükler, cinsel bozukluklar (libido eksikliği, sertleşme sorunu), şeker metabolizması bozuklukları, dikkat eksikliği, bağışıklık sistemi sorunları, allerjiler ve hatta nöropsikiyatrik sorunlar gibi çeşitli bozukluklar ortaya çıkabilir. Anneden geçen ksenoöstrojenler fetusun sinir sistemini, hormonlarını ve cinsel gelişimini etkileyebilirler.

Ksenoöstrojenlerden nasıl korunabiliriz?

Maalesef ksenoöstrojenlerden tümüyle kaçınmak mümkün değil. Ancak, aşağıdaki önlemlere dikkat ederek bu maddelerden etkilenme olasılığınızı en aza indirebilirsiniz.

  1. Mümkün olduğu kadar beyazlatılmış kağıt ürünlerinden (peçeteler, hijyenik ürünler, tuvalet kağıtları vs.) kaçının.
  2. Yemek ve içmek için filtre edilmiş su kullanın.
  3. Olabildiğince organik besin maddeleri kullanarak tarım ilaçlarından korunun.
  4. Her alanda plastik kullanımını en aza indirin.
  5. Yiyecek saklamak için cam veya seramik kaplar kullanın.
  6. Doğada yok olabilen temizlik maddelerini tercih edin.
  7. Kullandığınız temizlik ve makyaj ürünlerinde paraben, glikol ve sulfat olmamasına dikat edin.
  8. Sentetik parfümlerden kaçının, onlar yerine doğal kokulara yönelin.
  9. Yapay parke, suni deri, sentetik halı vb. gibi sentetik maddelerin olduğu ortamları (ev, işyeri ve araba gibi) sık sık havalandırın.

Bu yazıda anlatılanlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için doktorunuzun önerileri çerçevesinde hareket ediniz.

Randevu alın